Ziya Bey’in yazarlığı, fikirciliği, tarihçiliği büyük bir devlet şuuru ve devlet adamlığı ile beraber görünür. Her zaman müdebbir, her zaman titiz ve her zaman mübelliğ… Kendini her şeyden mesul hisseden bir Osmanlı veziridir sanki. Onun Osmanlı Tarihi’ni okurken Konya’dan İstanbul’a uzanan bir hikâye ve bu iki başkentin bütün tarihi tedailerini büyük bir salahiyetle temellük etmiş vakar ve ciddiyet ve dirayete adeta satır aralarından dokunursunuz. Ziya Bey’in tarihçi olarak farkı, anlatırken bazen bir Osmanlı padişahı gibi bazen de savaşlar görmüş, kırımlar, sürgünler, göçler, zaferler yaşamış bir Türkmen kocası gibi konuşabilmesindedir. Türkçeyi tasarruf kabiliyeti ile kılık kıyafetine karşı titizliğini, aile fertleri ve dostlarına karşı tutumunu ve elbette nefsine hâkimiyetini birbirinden ayıramazsınız. Düşünün ki elden ele gezen kitabından aile fertlerini bilgisi yok. Bu tutumu pek çoğumuz yakından biliyoruz. Biz bir zamanlar bu tavra, artık unuttuğumuz bir tabirle “dava adamlığı” derdik.Ziya Nur Aksun Bey Konyalıdır. Orta-Anadolu insanını düşününce, her zaman oruçlu insanın mahzunluğunu, mahrumluğunu o gönüllü mahrumluğunu, iftara yakın vakitlerdeki o bereketli hüznünü hatırlarım. Ziya Bey de öyleydi; her zaman oruçlu…Rahmeten vasia!
Kelimenin tam manasıyla kendi nevi şahsına münhasır, mütevazi ama meraklı bir insana yakın arkadaşlarının şehadeti. Hayatının 35 yılı felçli geçmiş olmasına rağmen disiplininden taviz vermemiş bir karakter abidesi. Kendisini tarihe, kültüre, matbaacılığa adamış bir ideal insanı. Okuyunca hem şaşıracak hem de hayran olacaksınız.
Bu kitaptaki maksat hasıl olmuştur sanırım. Merhum Erol Güngör’ü çokça okur, ayrı tutardım ama bu kitapla birlikte Ziya Nur’a da ayrı bir yer açmış oldum gönül kapımda. Dündar Taşer’in Büyük Türkiye’sini yıllar evvel okumuştum, şimdi ayrı bir gözle tekrar bakmak icap eder. Ahmet Turan Alkan Hoca’nın, Mehmed Niyazi, Erol Kılınç, Belma Aksun ve Halil Duruk ile merhum mütefekkir Ziya Nur Aksun üzerine yaptığı sohbetlerin yer aldığı güzel bir derleme olmuş.
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Ziya Nur i tanımak çok güzeldi.
Kelimenin tam manasıyla kendi nevi şahsına münhasır, mütevazi ama meraklı bir insana yakın arkadaşlarının şehadeti. Hayatının 35 yılı felçli geçmiş olmasına rağmen disiplininden taviz vermemiş bir karakter abidesi. Kendisini tarihe, kültüre, matbaacılığa adamış bir ideal insanı. Okuyunca hem şaşıracak hem de hayran olacaksınız.
Bu kitaptaki maksat hasıl olmuştur sanırım. Merhum Erol Güngör’ü çokça okur, ayrı tutardım ama bu kitapla birlikte Ziya Nur’a da ayrı bir yer açmış oldum gönül kapımda. Dündar Taşer’in Büyük Türkiye’sini yıllar evvel okumuştum, şimdi ayrı bir gözle tekrar bakmak icap eder. Ahmet Turan Alkan Hoca’nın, Mehmed Niyazi, Erol Kılınç, Belma Aksun ve Halil Duruk ile merhum mütefekkir Ziya Nur Aksun üzerine yaptığı sohbetlerin yer aldığı güzel bir derleme olmuş.