Yeşilçam’da Öteki Olmak Başlangıcından 1980’lere Türkiye Sinemasında Gayrimüslim Temsilleri
Tanıtım Bülteni
Sinema, Osmanlı Devleti’ne yabancı uyruklular ve azınlıklar sayesinde girmiş ve yaygınlık kazanmış bir sanat. Gayrimüslimlerin sinema sektörü üzerindeki emekleriyse tartışılmaz. Osmanlı Devleti’nin son yıllarından 1960’lara dek gayrimüslimler, yapımcılıktan işletmeciliğe, oyunculuktan görüntü yönetmenliğine, yönetmenlikten kurguculuğa kadar hemen her alanda çalışmış ve pek çok ilke imza atmışlardır.Ne var ki, gayrimüslimler Anadolu topraklarında "öteki" olmaktan kurtulamamış ve başlangıcından günümüze sinemada, yakıştırılan kişiliklerin ve kalıplaşan modellerin dışına çıkamamışlardır. Gayrimüslimlere dair toplumsal yapıda nasıl bir algı yaratıldığını, sadece sinemayı değil, aynı zamanda geleneksel gösteri sanatlarını da inceleyerek ortaya koyan Yeşilçam'da Öteki Olmak, Osmanlı'nın son zamanlarından 1980'lere kadar Türkiye'nin sosyolojik ve siyasi bir panoramasını da sunuyor."Sinemada Rum, Ermeni ve Yahudilere dair içeriden ve gerçekçi bir bakış açısıyla karşılaşmak mümkün değildir. Gayrimüslimler iki boyutlu tiplemelerdir; geçmişleri, aile yaşantıları, ibadetleri ve kültürleri hiçbir zaman gözler önüne serilmemiştir."
Kitap Türk sinema literatüründe çok önemli bir boşluğu dolduruyor. Özellikle Yeşilçam’ın altın yılları olan 60’lı yılların filmlerindeki gayrimüslim yan karakterlerin önemini, İstanbul’un kozmopolit yapısını daha iyi anlayacaksınız. Ermeni, Rum ve Yahudi tiplemelerin sinemamızda nasıl kullanıldığını göreceksiniz. Kitapta yazarın belirttiği sebeplerden maalesef 1980 sonrası filmler incelenmemiş. Örneğin bu konuya mükemmel bir örnek olan Bir Kırık Bebek filmi, Devekuşu Kabare’nin bazı oyunları kapsam dışı kalmış. Yazara bunları ilettiğimde nazikçe cevaplayıp bunların ayrı bir araştırma konusu olabileceğini yazmıştı.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Yeşilçam sineması üzerine yazılmış oldukça spesifik bir kitap.İlgilisi için piyasada tek eli yüzü düzgün kaynak neredeyse.
Kitap Türk sinema literatüründe çok önemli bir boşluğu dolduruyor. Özellikle Yeşilçam’ın altın yılları olan 60’lı yılların filmlerindeki gayrimüslim yan karakterlerin önemini, İstanbul’un kozmopolit yapısını daha iyi anlayacaksınız. Ermeni, Rum ve Yahudi tiplemelerin sinemamızda nasıl kullanıldığını göreceksiniz. Kitapta yazarın belirttiği sebeplerden maalesef 1980 sonrası filmler incelenmemiş. Örneğin bu konuya mükemmel bir örnek olan Bir Kırık Bebek filmi, Devekuşu Kabare’nin bazı oyunları kapsam dışı kalmış. Yazara bunları ilettiğimde nazikçe cevaplayıp bunların ayrı bir araştırma konusu olabileceğini yazmıştı.
Benzer Kitaplar
Neyzen Ya Yaşıyorsa?
İçinden Tiyatro Geçen Mektuplar
Heterofil – Medea’ya Göre Ahlak (2 Oyun Bir Arada)
Toz – Istırap Korosu (2 Oyun Bir Arada)
Nordik Sinema
Adalet Derneği (Bir Ölüm Provası)
Sinema ve Görsel Efekt
Sinemada İstiklal Harbi ve Atatürk
Yıldız Düşü
Bando
Yüreğimi Avuçlarına Bıraktım Düşürme E Mi?
Abur Cubur Ülkesi
E – K
Heykel Bey
Tiner