Yeşil Peri Gecesi

Kategori: Edebiyat Yazar: Ayfer Tunç Yayınevi: Can Yayınları

Yeşil Peri Gecesi

    Tanıtım Bülteni
    Ayfer Tunç’tan bugünün romanı.Güzelliğini zehirli bir sermaye olarak kullanan genç bir kadının hayattan öç almak için soyunmasıyla başlayan bir düşüş hikâyesidir Yeşil Peri Gecesi. Modern toplumun ikiyüzlülüğüne, geleneklerin, alışkanlıkların zorbalığına direnen, “farkına varmış” ve bu nedenle acı çeken bir kadının, annesiyle hesaplaşamayan bir kız çocuğunun, okuyanı rahatsız eden ve belki de bu nedenle elinizden bırakamayacağınız öyküsü. Cumhuriyet elitlerinin düşkün kuşakları ile orta sınıfın can çekişen tutunamayanlarının karşılaştığı trajik bir karnavala dönüşen kapak kızının romanı, toplumun ve bireyin ruh haritasını en ince ayrıntısına kadar resmeden Ayfer Tunç’un güçlü anlatımıyla Türkiye’nin çürüyen yüzüne de ayna tutmaktadır.
    Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
    Yeşil Peri GecesiPDF6.23 MB İndir
    Yeşil Peri GecesiEPUB6.96 MB İndir
    Yeşil Peri GecesiMOBİ5.49 MB İndir
    Yeşil Peri GecesiODF5.86 MB İndir
    Yeşil Peri GecesiDJVU7.32 MB İndir
    Yeşil Peri GecesiRAR4.76 MB İndir
    Yeşil Peri GecesiZIP4.39 MB İndir

    Sponsorlu Kitaplar

    SatıcıKitap AdıBağlantı
    BKM KitapSessizlik Artık SensizlikSatın Al
    KitapyurduYüreğin Yorgunluk GörmesinSatın Al

    Kitap Yorumları - (5 Yorum)


    Türk tipi ya da alışıldık deyimle alaturka femme fatale öyküsü geliştirmenin yolu, her zaman hayatı baş kadın karaktere zehir eden öteki insanlara yüklenen anlamların toplamına bel bağlar. Yeşil Peri Gecesi’ndeki Şebnem gibi (Kapak Kızı’ndaki kimliksiz karakterimiz serinin bu devam romanında bu kez isimsizleştirilse de biz onun Şebnem olduğunu biliriz.) “pişmiş tavuktan beter” misali bir hayata mecbur olan kadınlar, alaturka femme fatale öykülerinde “öteki” karakterlerin anlamsız bir yıkım ekibiymiş gibi davrandıkları bir hayatın gecekondusudur.

    Ayfer Tunç, üç farklı karakteri bir trende varlığıyla daha doğrusu pornografik fotoğraflarının getirdiği avatarıyla birbirine bağlayan Şebnem’in otopsisine girişiyor Yeşil Peri Gecesi’nde. Şebnem’i Şebnem yapan, onu sevgiye naçar derecede aç bir kız çocuğu kimliğinden alıp yıkıcı bir seks bombası haline getirirken tıpkı babasının çolak kalması gibi Şebnem’i de duygularından hem azade bırakıp sakatlıyor hem de tamamen doyurulmamış duygulardan ibaret hale getiriyor. Şebnem karakteri ne kadar havada kalmışsa, ne kadar inandırıcılıktan uzak ve özdeşleşmeye uzaksa diğer karakterler de bunun aksine net çizgilere sahip. Mutlak kötüler, asla değişmeyen erkekler, masalın mecburiyeti haline gelen beyaz atlı prens, kötü cadılar vs… Ayfer Tunç belki de Türk feminizminin zayıf noktası olan, sebepleri ortaya koymak yerine bahane üretme yolunu seçiyor. Asla kendi başına bir birey olma yolunda ilerlemeyen Şebnem’in kaçınılmaz sonu da bu ulusal aymazlığımıza yenik düşüyor. Bürokratların, yeteneksiz müzisyenlerin, ufku küçük kendi küçük iş adamlarının hüviyetlerine doğuştan yazılı zaafları konusundaki netlik, Şebnem söz konusu olduğunda afakileşiyor.

    Meramını kurguda ileri atlama ve geri dönüşlerle anlatmaya çaba gösteren Ayfer Tunç, Şebnem’in çocukluk ve ilk gençlik günlerini birinci ağızdan kesintisiz paragraflarla anlatırken günümüze geldiği bölümlerde yine ilk ağızdan ama daha sisli ve kesintili anlatmayı tercih ediyor. Şık bir anlatım yolu bu. Şıklığı Şebnem’in ergenlikten çıkamamış dimağının o yıllara ait olduğu kısımda detaylara hakim olacak kadar başarılı olduğunu göstererek ve bugüne gelindiğinde Şebnem’in bir çocuk kapasitesiyle dolu olan düşünce ve duygularındaki belirsizliklere vurgu yaparak sistemlemesinde gizli. Bedeninden başka bir silahı olmayan Şebnem ve Şebnem’de vücut bulmuş binlerce kadına erkekler ve yaşlı kadınlar dünyasının bir savaş alanı olduğunu, yegane silahlarına ve cephanelerine iyi bakmaları gerektiğini öğütleyen kaotik bir dünyada roman silaha yani çekici bir bedene sahip olmayan kadınlara da belki de tek sahte olmayan karakteri olan Selda üzerinden yol gösteriyor. Silahlı kuvvet Şebnemlerin kıyametinde bedeninden başka silah da geliştirebilen, kaosa daha donanımlı adım atabilen kurtarıcı Selda oluyor. Ayfer Tunç bütün roman boyunca beyaz atlı prens gibi siste bekleyen Ali’ye kahramanlık fırsatı tanımayıp kurtarıcı rolüne “güçlü kadın” Selda’yı atayarak alkışları toplayabiliyor. Zor durumda kalan ve ölüm kalım meselesinde hayatta kalmasını bir başka kadına borçlu olan kadın kimliği üzerinden bütün roman boyunca her şeyin sebebi, her zulmün bahanesini yanlış yerlerde arayıp duran yazar nihayet son virajda direksiyon hakimiyetini geri alıp olması gerekende karar kılıyor.

    Yeşil Peri Gecesi’ni kadın düzleminin dışında ele almak neredeyse imkansız ve bunu romanın bizzat kendisi istiyor. Dünya savaşları arasındaki bunalım yıllarında batıda doğan femme fatale kültürünü Türkiye’nin batılılaşma çağının sonundaki batıya açılma döneminin orta yerine koyan roman, içerdiği Şebnem karakterini “Öldüren Kadın” prototipinden daha zengin ama daha bilindik, klişe öğelerle harmanlıyor. Romanın belki de en iyi yanı, özdeşleşmeye izin vermeyip Yeşilçam’ın hatasına düşmemesi. Her kim ki bu romanı okurken Şebnem’e çok üzüldüğünü ya da ondan nefret ettiğini belirtiyorsa romanın meramından uzak kalmış demektir. Karakterle özdeşleşilemeyen her öykü, okuruna olaylar ve olgularla özdeşleşme imkanı sunar. Okur bu imkandan faydalanabilmeli zira bu tip romanlar nadiren yazılıyor.


    Kitap güzel ama yer yer çok tıkanıyor,konu akmıyor. Kitabın başından itibaren ısrarla aynı günü ima etmesi bir süre sonra can sıkıcı oldu.


    İlk Ayfer Tunç kitabımdı. Güzel kurgulanmıştı. Ancak bana çok hitap etmedi.


    Ayfer Tunç çok sevdiğim yazarlardan biri, duygularını cümlelerle aktarmayı çok iyi başarıyor. Önce Kapak Kızı’nı okudum şimdi sıra bu kitabında


    Ülkede kadınların yaşadıkları çok güzel anlatılmış fakat sıkıldığım ve gereksiz uzun bulduğum çok yer oldu. Bununla birlikte empati yaptıran, duyguları çok güzel hissettiren bir kitap.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    *

    *

    *