Sultan II. Abdülhamid Hân’ın 33 yıllık iktidarı boyunca “gerek tarz-ı inşaat ve gerekse etraflarına tamamen hâkim olmaları cihetiyle Hükümet-i Osmaniye’nin şan ve şerefine layık surette inşasına” emriyle bütçesinden 72.780.000 Osmanlı lirası harcama yapılarak, 1.552 adet millî tesis inşa edilmişti. Bu faaliyetlerin odağı İstanbul’du.Birçok çıkmazı olan sokaklar yerine, birbiri ile bağlantılı düz açık ve aynı genişlikte arterlerin oluşturulması, tek tip mahalle dokusu ve sıraevler fikrinin nizamnamelerde yer alması, sahillerin harap binalardan arındırılarak geniş rıhtımların yapılması, Anadolu ve Rumeli tren yollarına ekler yapılarak, şehrin kolay ulaşılır kılınması, aydınlatma ve benzeri çağdaş şehircilik argümanlarının Galata ve Beyoğlu’na özgü olmaktan çıkarılması ve benzeri hizmetlerin tüm şehre sistemli bir şekilde yayılması, Beykoz, Eyüp, Zeytinburnu, Bakırköy gibi yeni imalat merkezlerinin oluşturulması ve düzenlenmesi, Rami, Şişli, Göztepe, Kadıköy’ün doğu yakası gibi yeni semtlerin teşekkül ettirilmesi ve yerleşimin bizzat padişah iradesiyle teşvik edilmesi, Şirket-i Hayriye ile başlayan kentin birbirinden kopuk bölgelerinin birbirine bağlanması gayretinin çeşitlendirilmesi ve zenginleştirilmesi, dönemine kadar görülmemiş çapta eğitim ve askeri reformların uygulandığı yeni yüzlerce binanın yanı sıra, devrinde yapılan sayıları azımsanamayacak dev yapıların geleneksel kent dokusunu bozmadan genele serpiştirilmesi, yeni meydan ve mesire alanlarının açılması, mevcutların düzenlenmesi, bizzat kendi imkanlarıyla yaptırdığı farklı hizmet amaçları güden çok sayıda yapıyla yeni bir kent fizyonomisinin oluşturulması, dev meydanlar, boğaz ve haliç köprüsü, tüp geçit, yer altı tramvay geçit projeleriyle İstanbul’u daha yaşanabilir bir şehir yapma hayali, büyük yangınlar ve özellikle 1894 depremi sonrası şehrin yeniden inşa edilmesi, yine kendi imkanlarıyla sayıları yüzleri bulan cami, medrese, mescit gibi eserleri ihya etmesi, yeni ve çağdaş bir şehir için devrin en büyük mimarlarının görevlendirilmesi, sosyal hayatın çeşitlenmesine imkan veren projelerin hayata geçirilmesi Sultan II. Abdülhamid Hân’ın İstanbul’una dairdir.Sultan II. Abdülhamid Hân gerek inşa ettiği eserleri gerekse yapmak istediği projelerle İstanbul’un hikayesinde önemli bir yeri işgal eder.Etrafınıza bir bakın her yerde onu ve hikayesini göreceksiniz.
Turan Şahin, tarihi en kolay ve istismara açık olan siyasal boyutuyla değil, ;sosyo-kültürel, mimari boyutuyla işlemiş. Cok emek harcandigi daha ilk kısmında belli ediyor. Osmanlinin istanbul özelinde erken modernleşme tecrubesini anlatiyor.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Turan Şahin, tarihi en kolay ve istismara açık olan siyasal boyutuyla değil, ;sosyo-kültürel, mimari boyutuyla işlemiş. Cok emek harcandigi daha ilk kısmında belli ediyor. Osmanlinin istanbul özelinde erken modernleşme tecrubesini anlatiyor.