Bu kitapta, yirminci yüzyıla damgasını vuran bir ihtilalcinin ve devlet adamının hayatı, mücadeleleri, başarıları ve başarısızlıkları, düşünceleri ve mizacı ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Sovyet tarihi uzmanı ünlü bilgin Isaac Deutscher, bu dev eserinde, Rusya'nın on dokuzuncu yüzyıl sonlarından yirminci yüzyıl ortasına kadar uzanan sosyal ve siyasi tarihinin ayrıntılı bir panoramasını çizdiği gibi, Joseph Stalin'in kişiliğini ve 1917 Ekim İhtilali'nin ünlü liderleri ile arasındaki ilişkileri de büyük bir ustalıkla göz önüne sermektedir.
TÜRKİYE'DE BİR İLK: TAMAMEN YASAL ÜCRETSİZ PDF KİTAP ARŞİVİ
%100 Yasal • Hızlı Erişim • Telifsiz Eserler
Türkiye’nin tamamen yasal ve ücretsiz e-kitap kütüphanesi; roman, deneme, kişisel gelişim gibi pek çok kategorideki eseri tek çatı altında sunar. Kitapları doğrudan tarayıcınızda çevrimiçi okuyabilir veya tek tıkla PDF formatında indirerek çevrimdışı keyfini çıkarabilirsiniz. "Popüler", "En Çok İndirilenler" ve "Yeni Eklenenler" sekmeleri ile zengin kategori-yazar listeleri, aradığınız başlığa saniyeler içinde ulaşmanızı kolaylaştırır. Opsiyonel kayıt/giriş sistemi ise okuma geçmişinizi saklar ve favori eserlerinize hızlı erişim sunar.
Hiç bir kitaptan ve hiçbir yazardan tarafsızlık beklememek gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir bekenti içersinde olmak düpedüz hayalcilik olur ancak. Yazar ne kadar tarafsız olduğnu söylese de tabiki kendi düşünceleri ve yorumları sızar eserine. Bu biyografide de aynsı var tabiki. Tarafsız olmak demek güçlünün yanında olmak demektir diye düşünüyorum. Stalinin hayatını Deutcher’den okumak gerekiyor çünkü nesnel gerçeklikler konusunda yorum yapabilmesinin de imkanı yktur. Yorumlarını ciddiye almayabilrisiniz ama olanları almak zorundadır okur. Muarızı ile mücadlesini de gayet iyi anlatıyor kanımca. Heralde Stalinistt biri yazsaydı göklere çıkartırdı bu sefer de. Bu anlamda daha tarafsız. Bir de troçkden okuyun.
sovyetlerin hem sevilen hem tartışılan lideri stalinin hayat hikayesi…kimileri için bir sosyalist lider,kimileriiçin faşist bir diktatör.ama unutmayalımki kızılordu hitleridevirmsydi,bugünkü dünya ülkelerinin sınırları çok farklı olabilirdi.
Yazar, tarihsel ve toplumsal gelişmelere tarihsel ve toplumsal değil, kişisel açıdan bakarak, olayların oluşum ve gelişimlerine farklı ama bazen de olması gereken bir açıdan bakmıştır. Stalin’in hayatını anlatırken, ne kadar kendi düşüncelerini katmamaya çalıştığını söylese de, bundan pek kaçınmışa benzemiyor.Her sayfada olayların nesnelliği yerine yazarın düşünceleri kokuyor. Anti-Stalinist birisi olduğunu anladığıma göre, bu kanımda haklı olduğumu düşünüyorum. Sosyalizme, burjuvaziye(ve bundan doğan her türlü pisliğe) karşı bir savaş olarak değil de, aptalca bir hümanizm olarak bakıyor.Bu da doğal olarak okuyan insanı gevşekliğe ve boş hümanizme itiyor. Evet, zaferden sonra sosyalist üst yapı hemen oluşmayacaktır, bunu anlamak gerekir.Bu yüzden dost maskesi takanlara karşı dikkatli olmak gayet doğaldır.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Hiç bir kitaptan ve hiçbir yazardan tarafsızlık beklememek gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir bekenti içersinde olmak düpedüz hayalcilik olur ancak. Yazar ne kadar tarafsız olduğnu söylese de tabiki kendi düşünceleri ve yorumları sızar eserine. Bu biyografide de aynsı var tabiki. Tarafsız olmak demek güçlünün yanında olmak demektir diye düşünüyorum. Stalinin hayatını Deutcher’den okumak gerekiyor çünkü nesnel gerçeklikler konusunda yorum yapabilmesinin de imkanı yktur. Yorumlarını ciddiye almayabilrisiniz ama olanları almak zorundadır okur. Muarızı ile mücadlesini de gayet iyi anlatıyor kanımca. Heralde Stalinistt biri yazsaydı göklere çıkartırdı bu sefer de. Bu anlamda daha tarafsız. Bir de troçkden okuyun.
Dönemi ve Stalin’i iyi anlamak için güzel bir kaynak..
sovyetlerin hem sevilen hem tartışılan lideri stalinin hayat hikayesi…kimileri için bir sosyalist lider,kimileriiçin faşist bir diktatör.ama unutmayalımki kızılordu hitleridevirmsydi,bugünkü dünya ülkelerinin sınırları çok farklı olabilirdi.
Yazar, tarihsel ve toplumsal gelişmelere tarihsel ve toplumsal değil, kişisel açıdan bakarak, olayların oluşum ve gelişimlerine farklı ama bazen de olması gereken bir açıdan bakmıştır. Stalin’in hayatını anlatırken, ne kadar kendi düşüncelerini katmamaya çalıştığını söylese de, bundan pek kaçınmışa benzemiyor.Her sayfada olayların nesnelliği yerine yazarın düşünceleri kokuyor. Anti-Stalinist birisi olduğunu anladığıma göre, bu kanımda haklı olduğumu düşünüyorum. Sosyalizme, burjuvaziye(ve bundan doğan her türlü pisliğe) karşı bir savaş olarak değil de, aptalca bir hümanizm olarak bakıyor.Bu da doğal olarak okuyan insanı gevşekliğe ve boş hümanizme itiyor. Evet, zaferden sonra sosyalist üst yapı hemen oluşmayacaktır, bunu anlamak gerekir.Bu yüzden dost maskesi takanlara karşı dikkatli olmak gayet doğaldır.