Başarılı liderliğin içyüzü nedir ve 2000'li yılların liderlik anlayışı nasıl olmalıdır? Bilgi çağında teknolojideki hızlı gelişmelere karşın, liderlik tekniği, liderlerin kişisel nitelikleri ve komuta etmenin ruhunda bir değişiklik oldu mu? Bugünkü şartlarda; hayata ırgatlıkla başlayan, yaşamı olumsuzluklarla dolu Abraham Lincoln Devlet Başkanı, Onbaşı Hitler Başkomutan, kürkçü çırağı Jukov Mareşal olabilir miydi? "İnatçı, öfkeli, kavgacı, geçimsiz ve isyankar..." Patton aynı başarıyı elde edebilir miydi? "Kurtarıcı ve zalim, maceraperest ve kanun yapıcı, imparator ve kanun kaçağı" gibi birbiriyle çelişen tüm bu sıfatlara sahip Napoleon, XXI'nci yüzyıl Avrupası'nın siyasal ve askeri hayatına egemen olabilir miydi? "İnsan sonradan lider olmaz, lider doğar" özdeyişi değişti mi? Doğuştan gelen kazanılmış özellikler geliştirilebilir mi?
Kitabın yazarı bir general.Askerliğin içinden gelme birisi ve liderliği askerlikbazlı anlatıyor.Kitaabın içinde son derece ilgi çekici, uyarıcı hikayeler var.Büyük adamların yaşamlarından kesitler, hatta kitabın sonunda büyük askerlerin karakter özelliklerine göre karşılaştırmalı tablosu bulunuyor.Belli ki yazar bunlara kafa yormuş.Ayrıca bilhassa II. Dünya Savaşı generalleri üzerinde duruluyor.Türk askeri liderlerden kapsamlı bahsetmemesini duygusal olabileceği korkusuyla açıklamış yazar.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
liderlik konusunda güzel yön veren bir kitap
eskiden dendiği gibi Lider olunmaz doğulurdu ama bu kitap da bunun da artık tersinin olması mümkün..
Dünya tatlısı Bahtiyar paşamızın son derece kıymetli bir kitabı. Yararlandığı kaynaklarda alınıp okunmalı.
Kitabın yazarı bir general.Askerliğin içinden gelme birisi ve liderliği askerlikbazlı anlatıyor.Kitaabın içinde son derece ilgi çekici, uyarıcı hikayeler var.Büyük adamların yaşamlarından kesitler, hatta kitabın sonunda büyük askerlerin karakter özelliklerine göre karşılaştırmalı tablosu bulunuyor.Belli ki yazar bunlara kafa yormuş.Ayrıca bilhassa II. Dünya Savaşı generalleri üzerinde duruluyor.Türk askeri liderlerden kapsamlı bahsetmemesini duygusal olabileceği korkusuyla açıklamış yazar.