Olayları Kutsal İsyan’ın bıraktığı yerden; yani Kurtuluş Savaşı’nın bitiminden alıp 1938’e kadar götürüyor bu seri. Yani fiziksel savaşın bitip, zihinsel ve sinirsel savaşın başladığı dönemi konu ediyor. Bahsettiği dönemin önemi, belki de Kutsal İsyan’ın bahsettiği dönemin öneminden daha fazla; ne de olsa devir artık daha çok sinir savaşı devri. Ama bu iki seri birbirinden ayrılamaz. Zaten bu serinin bahsettiklerini tam anlamıyla kavrayabilmek için bir önceki seriyi de okumak lazım; olayların nedenleri yaşandıkları dönemden çok öncesine dayanıyor çünkü. Sayfa sayısı korkutmasın, elinizden bırakamayacaksınız bu kitapları.