Kötü Bir Şaka

Kategori: Edebiyat Yazar: Italo Svevo Yayınevi: Iletişim Yayınları

Kötü Bir Şaka

  • çevirmen: Nihal Aral
  • Yayın Tarihi: 31.12.1995
  • ISBN: 9789754704730
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 80
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: 3. Hm. Kağıt
  • Boyut: 13 x 19 cm
Tanıtım Bülteni
Yazarlık, şöhret rüyası, ticaret, safdillilik, tilkilik, kıssadan hisse, intikam Svevonun him kendine hem mesleğine hem her yazara hem herkese bıyık altından hafifçe güldüğü bu küçük roman birkaç erkek kahraman arasında geçiyor. Aşk meşk yok, beklenmedik şeyler var. Bir para pul entrikası birinin burnunun üzerine indiilen bir yumruk ve süreyle serçe. Sıradışı değil ama ilginç, sevimli, anlamlı, eğlenceli bir klasik.
Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
Kötü Bir ŞakaPDF3.32 MB İndir
Kötü Bir ŞakaEPUB3.71 MB İndir
Kötü Bir ŞakaMOBİ2.93 MB İndir
Kötü Bir ŞakaODF3.13 MB İndir
Kötü Bir ŞakaDJVU3.91 MB İndir
Kötü Bir ŞakaRAR2.54 MB İndir
Kötü Bir ŞakaZIP2.34 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

SatıcıKitap AdıBağlantı
BKM KitapSessizlik Artık SensizlikSatın Al
KitapyurduYüreğin Yorgunluk GörmesinSatın Al

Kitap Yorumları - (1 Yorum)


İki dostu olan bir adam, yıllardır aynı işi yapıyor, abisi hasta, karşı cinsle ilişkisi geçmişinde oyuna getirilme dışında yok, kırk yıl önce bastırılan bir kitabın ses getirmemesinin ardından sadece fabl yazarak tatmin ediyor kendini. Mario Dede’yle tanışın, hayallerinin peşinde bir adam, uzaktan pek öyle durmasa da.
Mütevazı bir insandır, derin edebiyat bilgisini ulu orta göstermez. Geceleri abisine kitaplar okur, çalıştığı şirketin yazı işlerine bakar, edebi bilgisini sadece burada konuşturur. Dostlarından biri iş arkadaşıdır, birbirlerini tamamlarlar. Karşılıklı saygıları vardır. Diğer dost yeni düşmandır. Gaia. Eskiden şiir yazarmış, şimdi pazarlamacılık yapıyor, geceleri gezmelere çıkıyor ve Mario’nun iyimserliğinden, yaşamından nefret ediyor. Mevzu buradan çıkıyor zaten.
I. Dünya Savaşı sırasında Avusturya’da yaşayan Mario, kırk yıl önce yazdığı kitap soruşturma konusu olursa diye korkmasına rağmen mutlu da oluyor bir yandan, çünkü kitabı incelenecek, değerlendirilecek demektir bu. Heyecan da var bir yandan, potansiyelini kullanmamış olsa da müthiş metinler çıkartabileceğini biliyor ve polisin baskıcı ortamında fabl yazmaya itiyor bu durum onu. Latife Tekin geliyor akla, benzer kaygılarla masaya oturmuştu o da. Neyse, Bu fabllar kuşlarla, daha çok güvercinlerle ilgili. Mario, insanlarla ilişkilerini bu fabllara dökerek kendini ifade ediyor bir anlamda. Bir süre sonra bu iki mevzu karışıyor, neyin fabl, neyin gerçek olduğunu bilemez bir hale geliyor okur. Sıkı, kendiyle bütünleşmiş bir izlenimciliği var Mario’nun. Şimdi gördüm, yazarlığıyla ilgili -hayatıyla da ilgili elbet- bir yorumu şu: “‘Durumuma diyecek yok. Başarısızlık söz konusu olamaz benim için, nasıl olsa hiçbir eyleme kalkıştığım yok.” (s. 15) Savaş ortamında yalıtılmış bir konformizm içindedir Mario, küçük dünyasında rahat, huzurlu bir şekilde yaşamaktadır, bir gün abisi kendi kitabını okumasını isteyene kadar. Aslında fabl yazmak da yetmez ona ki kandırılmaya son derece müsait bir psikolojiye sahiptir Mario, romanını her ne kadar derinlere itmeye çalışmışsa da bu istekle birlikte sıkı bir metin yazma özlemini tekrar hatırlar. Bu noktadan sonra Gaia işin içine giriyor.
Gaia, Mario’yu sevmemesine neden olarak hiçbir şey yapmamasına rağmen hâlâ bir hayali yaşatmasını görür. Mağrurdur Mario, yazdığı tek roman her ne kadar ses getirmemişse de bir edebiyat olayıdır, kullandığı sözcükleri, kurduğu cümleleri çok beğenir ve zamanında kendini aşan bir çaba gösterdiği için geçmişten gelen bir mutlulukla yaşar. İşinde mutludur, abisiyle olan ilişkilerinde -bir iki sürtüşme dışında- mutludur. Gaia bu durumu çekemez, o çok önceden vazgeçmiştir. Mario’yla arasındaki ilişkinin bozulması, sanatı tamamen bıraktığı zaman başlar. Mario için Gaia, idealini terk etmiş bir adamdır. Bu yüzden saygıdan başka pek bir şey kalmamıştır geriye.
Gaia biraz fesat bir kardeşimiz olduğu için bir gün Mario’ya Westermann adlı bir yayıncının ilk kitabının haklarını almak istediğini söyler. Mario heyecanlanır, pek saf bir adam olmamasına rağmen oltaya gelir, sözde yayıncının asistanıyla birlikte bir mekana otururlar, Gaia’yla adam durmadan gülerler, kıkırdarlar falan. Bunu saygısızlığa, şuna buna verir Mario, yine de inanır işte, tutku var adamda. Para işini pek anlamıyorum, bu ikisi Mario’ya telif hakkı için bir makbuz verirler, bankadan alacak işte Mario. Sonradan olayı çakozlar, sokağın ortasında Gaia’yı döver falan. Yumruğu sallar, haykırır. Kolunu acıtmıştır aslında dsfd, ama hayatında belki de ilk defa sonsuz dinginliğinden kurtulmuştur, adam marizlemektedir. Gaia mevzuyu anlatır, af diler falan. Neyse, sonra o makbuz yoluyla gerçekten bir miktar para alır Mario, hayatın geri kalanında abisiyle birlikte huzurla yaşamaya yetecek kadar bir para. Pek bir şey de çözümlenmez aslında, elde para dışında bir şey yoktur. Durgunluk belli bir süre için kaybolmuştur, bu bile yeterlidir Mario için. Bana öyle geliyor, ne bileyim. “‘Serçelerin hayatını anlamak bizim hayatımızı anlamaktan kolay. Kim bilir, belki bizim hayatımız da serçelere bir fablda anlatılacak kadar basit görünüyordur.'” (s. 90)
Joyce’un pek sevdiği bir kitapmış bu, Mario karakteri gerçekten ilginç. Tabii Svevo’nun bir yansıması olması da ilginç. Svevo, yazdığı iki kitabın ses getirmemesi üzerine 25 yıl boyunca hiçbir şey yazmamış, sonra üçüncü romanıyla tanınınca yazdığı ilk iki metin de hatırlanmış yıllar sonra. Kötü Bir Şaka, bu iki metinden biri. Belki de gerçekten ilk kitabının ses getirmemesi üzerine yazmıştır, kim bilir. Bir de unutmadan, Tezerimiz Özlümüz vasıtasıyla seneler önce duymuştum Svevo’yu, şimdiye kısmetmiş.
Bir ayrıntı daha; Mario kitabı kendi imkanlarıyla bastırdığını, yayın haklarının elinde olduğunu söylüyor Gaia’yla konuşurken. Kendi yayınlatmış. Kitabın arka kapağındaysa Mario’nun kitabı hiç yayınlatamadığını söylüyor. Ey?
Böyle. Hava deli yağmurlu, kasvetli, karanlık. Bu ne lan. Arivederçi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*