Irklar Ve İnsanlar

Kategori: İslam Yazar: Abdülaziz Abdülkadir Kamil Yayınevi: Timaş Yayınları

Irklar Ve İnsanlar

  • ISBN: 9789753622585
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 125
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: 3. Hm. Kağıt
  • Boyut: 14 x 20 cm
Tanıtım Bülteni
Irkçılık, yeryüzünün renkliliği ve çeşitliliğine indirilmiş, bencillik yüklü bir darbe… İslamiyet, ırkçılığın tek ilacı… Bu kitapta, İslam'ın ırkçılığı nasıl tedavi ettiğini ve bu tedavinin yöntemlerini okuyacaksınız.
Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
Irklar Ve İnsanlarPDF5.19 MB İndir
Irklar Ve İnsanlarEPUB5.80 MB İndir
Irklar Ve İnsanlarMOBİ4.58 MB İndir
Irklar Ve İnsanlarODF4.88 MB İndir
Irklar Ve İnsanlarDJVU6.10 MB İndir
Irklar Ve İnsanlarRAR3.97 MB İndir
Irklar Ve İnsanlarZIP3.66 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

SatıcıKitap AdıBağlantı
BKM KitapSessizlik Artık SensizlikSatın Al
KitapyurduYüreğin Yorgunluk GörmesinSatın Al

Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Kitap isminden beklenen, “atamız bir olduğu halde, farklı renkler ve ırklar nasıl ortaya çıktı? Irkların çıkışı neye bağlıdır? ‘Irkların varlığı, evrimi kanıtlar’ iddiası doğru mudur? Lanetli ırk, üstün ırk ve arı ırk var mıdır? Irk ayrımcığı nedir ve dinimiz nasıl bakmaktadır? Irkların olmasının hikmeti nedir?” gibi sorulara detaylı bilimsel ve akılcı cevaplar vermek yerine İslam dininin eşitlik ve evrensel olma özelliği işleniyor. Irkla ilgili aradığını bulamayanlara bakılırsa, kitaba bu isminden ziyade ‘Irktan Kardeşliğe’ adı daha çok yakışırdı. İslam ve bilim, İslam ve sorumluluk, İnsan ve tabii çevresi, İnsanlık büyük bir ailedir, Peygamberlerin kardeşliği, Irktan kardeşliğe, Toplumda eşitlik, İnsan örnekleri ve Kur’an’da hiyerarşi kitabın konu başlıklarıdır. Daha önce Beyan’dan ‘İslam ve Irk Sorunu’ adıyla yayınlanmış.Yazar, giriş bölümünde, hac görevini ifa ederken dil ve renkleri farklı olan insanlardan; ayrıca Mescid-i Nebi duvarlarına nakşedilmiş çeşitli arap kabileleri ile farklı milletlere mensup ırkları değişik ama kardeş olan sahabe isimlerinden etkilenerek böyle bir eseri kaleme aldığını ifade ediyor. Kitaptan alıntılar şöyle:Bizler dünyaya geldiğimizde gerek Rabbimiz, gerekse toplumla olan münasebetlerimiz açısından (Hıristiyanlığın aksine) yepyeni, bembeyaz bir sayfayla hayata adımımızı atarız. İslam anlayışına göre, bu yeni beyaz sayfanın üzerine (Hz. İsa’nın) silmesini, insanlığı kurtarmasını gerektirecek hiçbir günah yazılmamıştır.(s.31)Hz. Ömer bir gün şöyle diyordu: “Şayet Irak’ta bir dişi katır yolda giderken takılıp tökezlese, yolu düzeltmediğim için, Allah katında ben sorumlu olacağım.”Ömer b. Abdülaziz kendisi Suriye’de iken, Nil boylarında develere yüklenecek azami yükün sınırını çiziyordu: “Haber aldığıma göre, Mısır’daki yük develerine bin rıtıllık yük taşıtılıyormuş. Şu fermanım size ulaştığında, bilin ki ben bundan böyle, bir devenin taşıyabileceği yükün altı yüz rıtlı(250 kg) aşmasını yasak ettim.” Peygamberler hakkındaki kıssalar, Kur’an’ın dörtte üçünden fazla bir yer tutmaktadır. Gözetilen amaçlar arasında şu üç hedef gerçekten manidardır:a.Hakikat uğrunda mücadele veren müminlerin Allah tarafından desteklene geldikleri,b.Peygamberlerin kendi hakları tarafından gördükleri sert muhalefet, c.Zorbaları sonunda tuz buz eden ilahi gazap.(s.55)Bilgisizliğin(cahiliye-cehalet) tam anlamı, bilgi ve gerçek’in ihtiraslara tutsak edilmesi manasını da içine alan bir adaletsizlik, yani zulüm demek olur.(s.61)Eşitsizlik meselesinin kaynağı ne servetlerin tabii dağılımında, ne de ırkların çeşitliliğinde, sadece ve sadece bu servetlere ve kardeşlerimiz olan insanlara karşı takındığımız haklı veya haksız tutumumuzdadır. Milletler, hatta aynı milletin çeşitli grupları arasında bile, doğal zenginliklerin dağılışının, matematiksel bir temele dayanarak, kendiliğinden gerçekleşmesini beklemek hayalcilik olur. Sebebi çok basit: Çünkü siyasi sınırlar insanların bir buluşudur. Hudutları çizen, derken onları kutsallaştıran, sonunda da bu sınırları tapar hale getiren yine insanın kendisidir.(s.104)İslam toplumunda herkese eşit hak ve eşit fırsatlar tanındıktan sonra bile, ister istemez ortaya çıkan ve insan tarafından önlenmesi imkansız olan doğal yetenek ve yaratılış farklılıkları görülecektir. İşte bu tür farklılıklardan doğabilecek kin ve hınçları, ancak Allah inancı büyük ölçüde bastırıp yatıştırabilir.(s.116)Müslümanlar tarih boyunca, insanlar arası eşitliğin, en iyi geçinmenin, en güzel ve en erişilmez örneklerini vermişlerdir. Bu konuda hiçbir din, hiçbir ideoloji İslam’la yarışmaz.Sonuç bölümünde İslam ve ırk sorunu şu noktalarda özetlenir:1.İslam, ilk olarak insanları bilim edinmeye, gözlem ve deneye dayanan bir yöntem kullanmaya davet eder. İslam, bilimsel olarak yürütülmüş araştırmalar sonucu elde edilmiş olan sonuçlara büyük saygı gösterir.2.İslam, her bireyi kendi eylemlerinin sorumlusu olarak görür. Buna karşılık, derinin rengi gibi, insan iradesinden bağımsız bir nitelikten kaynaklanan her türlü sorumluluğu reddeder.3.İslam, insanoğlu ile onun tabii çevresini oluşturan unsurlar arasındaki ilişkileri merhamet ve son derece bilinçli bir kullanma esasına dayandırır. İslam, insanoğlunu yeryüzündeki hayatın bizzat özünden sayar.4.İslam, insanlığı Allah’ın tek bir candan yaratmış olduğu büyük bir aile olarak tasavvur eder. Allah, o biricik candan ona bir eş yaratmış ve bu ilk çiftten de sayısız erkekler ve kadınlar dünyaya getirtip yeryüzüne yaymıştır.5.İslam renkleri ve soyları ne olursa olsun, bütün peygamberleri kardeş olarak kabul eder. Ayrıca hepimizi de bu kardeşliğe sıkıca sarılmaya çağırır.6.İslam, soylar konusunda teorik prensiplerle yetinmeyip, ileri sürdüğü görüşleri gündelik hayatta da bizzat uygulama alanına koyar. Hayatlarını garanti altına alan emniyet konusunda olduğu kadar, kendilerine sağlanan çalışma hakkı ve fırsat eşitliği bakımından da aralarında fark gözetilmez.7.İslam ne insani kardeşliğin bütün nimetlerini bir bir sayıp dökmekle yetinir, ne de her türlü ırk ayrımını amansızca yermekle.8.Beyazlık ve siyahlık terimlerinin Kur’an’daki kullanımları arasında hiçbir ayırımın söz konusu olmadığı ve Kur’an, her ikisine de, Allah’ın sonsuz kudretini işareti olarak aynı derecede değer vermektedir.9.Kur’an’da sözü edilen fertlerarası derecelenmeye yani hiyerarşiye gelince, şayet her ferde başlangıçta aynı fırsat eşitliği tanınmışsa, o zaman bireyler arasında bir ayrımdan, bir farklılıktan veya eşitsizlikten bahsedilemez. Kur’an’ın adını ettiği hiyerarşi, adaletsizlik veya zulümle hiçbir ilgisi olmayan, aksine normal ve haklı bir derecelenme veya faklılaşmadan ibarettir.10.İslam, bazı kimselerin sahip oldukları yetenek ve imkanlardan veya toplumdaki imtiyazlı durumlarından yararlanarak ırk, renk yahut diğer herhangi bir ayırım esasına dayanan, güçlü ve dokunulmazlığı olan bir sınıf veya bir baskı grubu meydana getirmelerini kesinlikle yasaklar.(s.119-123)


Eserde,dinimizin kapılarının adalete,eşitliğe,hoşgörüye vb nice güzelliklere karşı sonuna kadar açıklığından,herkesin Rabbimizin önünde eşitliğinden bahsedilmektedir.Tavsiye ederim.


Yaradılanı Sevmenin neden Yaradandan ötürü olduğunu daha iyi anlayacaksınız.


kanaatimce okunması gereken önemli bir kitap. belki çok fazla ırki detaylar içermiyor ancak ırkçılık konusunda islamın temel görüşlerine genel hatlarıyla değinmiş bulunmaktadır. tabii ebat küçük olunca detay fazla yok. Ancak tespitler kesinlikle doğru. özellikle olayı tahlil ederken matematiksel bir eşitliğin mümkün olmadığı ve yeryüzündeki sınırların yapay olduğuna dair görüşleriyle beraber bir çok tespit yerinde. hala okumadıysanız mutlaka okuyun. hem fiyatı iyi hem de ebatı uygun.


kitap detaydan yoksun. ve bazı noktalarda çelişkileri var beğenmedim ve okunması gereksiz bir kitap olarak görüyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*