Günler Aylar Yıllar

Kategori: Edebiyat Yazar: Yan Lianke Yayınevi: Jaguar Kitap

Günler Aylar Yıllar

    Tanıtım Bülteni
    Günler Aylar Yıllar, hayatın zorlukları karşısında hep diri kalabilen bir umudun romanı. Kuraklık, Balou Sıradağları’nda tüm yıkıcılığıyla baş göstermiştir. İnsanlar çareyi evlerini terk edip su ve yiyecek bulabilecekleri yerlere kaçmakta bulurken geride sadece ihtiyar ile kör köpeği kalır ve bu iki kader ortağı, birkaç damla su, bir avuç mısır tanesi, bir karış gölgelik peşinde dolanır durur. Günleri, geceleri en sert, en çetin koşullarla sınanır; zamanın ve mekânın izleri silinip iskeletleri daha da belirginleşirken önlerindeki yollar da gitgide çatallanır. Bu zorluklardan geriye kalan, olağanüstü bir varoluş inadıdır. Çin’in yaşayan en güçlü yazarlarından, Franz Kafka Ödülü sahibi Yan Lianke’nin Günler Aylar Yıllar’ını Erdem Kurtuldu Çince aslından çevirdi.
    Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
    Günler Aylar YıllarPDF6.23 MB İndir
    Günler Aylar YıllarEPUB6.96 MB İndir
    Günler Aylar YıllarMOBİ5.49 MB İndir
    Günler Aylar YıllarODF5.86 MB İndir
    Günler Aylar YıllarDJVU7.32 MB İndir
    Günler Aylar YıllarRAR4.76 MB İndir
    Günler Aylar YıllarZIP4.39 MB İndir

    Sponsorlu Kitaplar

    SatıcıKitap AdıBağlantı
    BKM KitapSessizlik Artık SensizlikSatın Al
    KitapyurduYüreğin Yorgunluk GörmesinSatın Al

    Kitap Yorumları - (5 Yorum)


    Platonov’un Can’ında engin steplerde yürüyen insanlar vardır, o kadar uzun süredir aç geziyorlardır ki açlığı unuturlar, aynı şekilde soğuğu da unutmuşlardır, pespaye kılıklarla yürüyüp dururlar. Canlarından geçmişlerdir, hiçtirler artık, kimliklerini dahi unutup sonsuzun içinde yiterler. Lianke’nin bahsettiği kuraklık yüzünden aç kalmaktan korkan köylülerin yürüyüşü bu hiç alayınınkine benziyor başta, anlatının sonunda köylerine dönmeseler kuzeydeki aç kardeşlerine katıldıklarını düşünebilirdik. Köy ahalisinin yürüyüşüne katılmayan İhtiyar’ın ve kör köpeği Kör’ün hikâyesini okuyacağız biz, tepede alev gibi yakan güneşten kaçanlara katılmayacaklar, her sabah yaptıkları gibi Baliban Tepesi’ne çıkıp tohumunu İhtiyar’ın diktiği mısır fidesinin serpilmesi için uğraşacaklar. İhtiyar köpeğin ve kendisinin idrarını gübre olarak kullanacak. Gitmeye mecalleri yok, olsa da bilinmeyen yolculuk çekmiyor onları. Köylülerinse başka bir şansları yok. “Köylüler uzun süredir kaçmayı planlıyorlardı; tarlalardaki buğdaylar kuraklıktan ölmüş, dağlardaki toprak kıraçlaşmış, dünyanın rengi solmuş, bununla birlikte köylülerin umudu da kurumuştu.” (s. 9) Üç günlük yağmur köylüleri histerik bir hale sokup mısır tohumlarını bahçelerine ekmelerini sağladıktan sonra bulutlar dağılıyor ve çaresi olmayan bir kuraklığa bırakıyor yerini, yetmiş iki yaşındaki İhtiyar önce son kafileyle birlikte yola çıkıyor ama fidesinin yanına geldiği zaman yolculuğu tamamlayamayacağını düşünüyor, ölecekse kendi köyünde ölmek istediğini söylüyor. Sonrası bir ölüm kalım savaşı, müthiş bir hikâye, doğayla insanın çatışması da diyemeyeceğim, birbirini tartması belki.

    İhtiyar’ın su bulmak için yürüyüşe çıkmasıyla mücadelenin ikinci bölümü başlıyor, bu kez kurtlarla uğraşmak zorunda. Neredeyse bir günlük yolculuktan sonra sakin bir kaynağa varıyor İhtiyar, içebildiği kadar su içiyor ve fidesiyle Kör için su depoluyor. O yoklukta karşılaştığı bu mucize manzarasının doğurduğu duyguyla okuyabiliriz şöyle şeyleri: “Damlayan suyun sesi kulakları sağır eden bir mavilikteydi.” (s. 55) Köylüler gideli dört ayı geçmiş, bizimkiler iyi dayanıyor kısaca.
    Köylüler dönüyorlar, aralarından biri İhtiyar’ı hatırlıyor. Bakınıyorlar, iyice serpilmiş, büyümüş mısırı görüyorlar, dibindeki tümseği de görüyorlar. Köpekten geriye pek bir şey kalmamış, mezarı kazdıklarında İhtiyar’dan da pek bir şey kalmadığını görüyorlar. Bitkinin kökleri yaşlı bedeni sarıp sarmalamış, ihtiyaç duyduğu özü adamın özünden sağlamış. Tam bir bütünleşme bu, onca mücadeleden sonra İhtiyar sonsuz döngüye dahil oluyor.
    Günlerin, ayların, yılların böylesi bir uzamda ayrımı kalmıyor, çok iyi bir isim. Çok iyi de bir metin, Jaguar güzelliği. Tavsiye ediyorum, okuyunuz.


    Uzak doğu edebiyatında güzelbir eser


    Çok kısa , çok etkileyici bir anlatım. Çok başarılı buldum


    Çin’in en güçlü yazarlarından Lianke’nin kitabını ilgiyle okuyacaksınız.


    Çin edebiyatının en iyi yazarlarından Yan Lianke’nin bu kitabını çok sevdiğim için arkadaşıma da aldım. mutlaka okuyun derim.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    *

    *

    *