Gölgesizler (Ciltli)

Kategori: Edebiyat Yazar: Hasan Ali Toptaş Yayınevi: Everest Yayınları

Gölgesizler (Ciltli)

    Tanıtım Bülteni
    Hasan Ali Toptaş’ın –belki de– en çok okunan ve yayımlandığı tüm dillerde büyük bir şaşkınlık ve beğeniyle karşılanan romanı.  Gölgesizler, bir kayboluşlar anlatısı; aniden kaybolmaların, beklenmedik dönüşlerin, ölümlü büyülerin, devlet nezdine düşen gölgelerimizin aynası. Tekrarların tekrarını okumamızı sağlayan karakalem bir güvercin; bir garip cinayet ve doğum hikâyesi.  Ve kokusu burnumuzda tüten, cevabından korktuğumuz bir soru cümlesi: “Kaar nedeen yağaar, kaaarrr?” “Sadece Hasan Ali Toptaş okumak için bile Türkçe öğrenmeye değer.”STEFAN WEIDNER, Frankfurter Allgemeine Zeitung “Aynı yolda yürümekten başka çaresi olmayan tuhaf birer yaratıktı insanlar; tekrarın tekrarlananın örtüsü olduğunu anlayamadan, aynı el sallayışların, aynı gülüşlerin, aynı yürüyüşlerin ya da aynı oturuşların içinden geçe geçe damaklarına bulaşan uzak bir serüven tadıyla dönüp dolaşıp aynı noktada yaşıyorlardı.”
    Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
    Gölgesizler (Ciltli)PDF6.23 MB İndir
    Gölgesizler (Ciltli)EPUB6.96 MB İndir
    Gölgesizler (Ciltli)MOBİ5.49 MB İndir
    Gölgesizler (Ciltli)ODF5.86 MB İndir
    Gölgesizler (Ciltli)DJVU7.32 MB İndir
    Gölgesizler (Ciltli)RAR4.76 MB İndir
    Gölgesizler (Ciltli)ZIP4.39 MB İndir

    Sponsorlu Kitaplar

    SatıcıKitap AdıBağlantı
    BKM KitapSessizlik Artık SensizlikSatın Al
    KitapyurduYüreğin Yorgunluk GörmesinSatın Al

    Kitap Yorumları - (5 Yorum)


    Bilincimiz derin uykulardan uyku beğendiğinde, yahut dükkanı kapatıp bilmediğimiz bir yere gittiğinde orada olmadığını sezdiğimiz, büyük bir özgüvenin fiştiklediği biçimde orada olmadığını bildiğimizi iddia ettiğimiz insanların, evlerin, sokakların var olmadığını bize kim, nasıl ispat edebilir? Kendimize bunu nasıl ispat edebiliriz, daha da önemlisi; neden ispat etmeliyiz? Bir şeylerin varlığından emin olmamak, o şeylerin gerçekliğinden de emin olmamak mı demektir?
    “Yerli Yüzyıllık Yalnızlık, biraz diyaloglusu” diye düşünmüştüm en başta. Çırak-Godot uyandı bir an mesela. Yıllarca bir şeyleri arayan insanlar. Büyülü gerçekçilik. İnceden inceye bir devlet eleştirisi, Perecvari alt-hikâyeler. Çok daha fazlası. Şu roman, Türk edebiyatı için büyük bir kazanç. Bak çok büyük konuştum ama karakterlerden köye kadar yeni kokuyor.
    Neden “Gölgesizler”? İki sebebi olabilir, ilki durgunluk. Zamansız bir dünyanın bıraktığı izleri okuyoruz. İki; varoluşa bir gönderme. Gölge düşürmeyecek kadar yok bu insanlar, ancak gölge kavramını akla getirecek kadar da oradalar. Kelime oyunu yapayım; akıllara gölge düşürecek kadar varlar, görülmeyecek kadar yoklar. Boktan oldu, evet.
    Filmini izlemedim, izlemem herhalde. Aklımda kaldığı şekliyle dursun, ara ara açıp okuyayım. Oralarda bir yerlerde bir şeylerin olmadığını bilmek güzel.


    ben okuyamadım,kolay kolay yarım bırakmam kitaplarımı.Konusu sarmadı sanırım


    Betimlemerine bayıldığım bir yazar, olay örgüsüne hayran kaldım.


    Toptaş’tan okuduğum en iyi kitaptı. Filmini de öneririm.


    Yazarın diline aşina değilseniz sıkıcı gelebilir. Ancak betimlemeler öyküye dahil olmanızı sağlıyor.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    *

    *

    *