Geçen Sene Doğanlar

Kategori: Edebiyat Yazar: Onur Çalı Yayınevi: Alakarga Sanat Yayınları

Geçen Sene Doğanlar

    Tanıtım Bülteni
    Geçen Sene Doğanlar, kısa kısa öykülerden oluşan bir kitap. Yalın dili, yaşadığımız günlere yönelttiği farklı bakışı ve ironisiyle bu öyküler, öyküde yepyeni bir dil kurmaya koyulmuş Onur Çalı’nın bu yıl çok konuşulacağını kanıtlıyor.Küçük, ama elinizden bırakamayacağınız, iddialı bir öykü kitabı, Geçen Sene Doğanlar.
    Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
    Geçen Sene DoğanlarPDF6.23 MB İndir
    Geçen Sene DoğanlarEPUB6.96 MB İndir
    Geçen Sene DoğanlarMOBİ5.49 MB İndir
    Geçen Sene DoğanlarODF5.86 MB İndir
    Geçen Sene DoğanlarDJVU7.32 MB İndir
    Geçen Sene DoğanlarRAR4.76 MB İndir
    Geçen Sene DoğanlarZIP4.39 MB İndir

    Sponsorlu Kitaplar

    SatıcıKitap AdıBağlantı
    BKM KitapSessizlik Artık SensizlikSatın Al
    KitapyurduYüreğin Yorgunluk GörmesinSatın Al

    Kitap Yorumları - (2 Yorum)


    Dün okudum sanırım, röportajında, “Uzun uzun anlatmak yasak!” diyor, öykünün özgün bir dünyanın yansısındaki gerilim olduğunu söylüyor, iyi söylüyor Onur Çalı. Kitaplarını uzun arayışlarım sonucunda yığından çekip çıkardım, okudum. Nakavt eyleyici öyküler. Okura seslenilen birkaç yer, Ömür ve Ozan -bir iki öyküde karşımıza dikilenler- gibiler, gerginliği bozmayacak ölçüde mizah, birkaç şey daha, bir araya geldiklerinde sesini karara oturtan Çalı. Okunmuş şiirlerden gelen imgelerle çatılan anlık öyküler de var sanırım, Cohen iyi şiirin başka bir şiir yoluyla cevap beklediğini söyler, bunu öyküyle yapıyor Çalı, zaten “öykünün kendini aşması” noktasında şiirin diplerde bir yerlerde gezinen ve sadece sezilebilen tepiğinden bahsediyor bence. Sıkı tepik. Anlatı yoluyla sezgiden algıya geçen, bir de benzeri yaratılsın diye durmadan dürten.

    Elma Blues: Üç bölümden oluşuyor. İlkinde, kötülüğü görebilen Ozan, arkadaşı Ömer’e masadaki elmayı keserek kurtları gösterir, sessiz bir anlaşmaya yol açar. Görebiliyordur ama neyi, kurt kötü müdür? Kurtların kötülüğü insanın kalıtımsal refleksinden ötürü. Son bölümde kurtların toprağa dönmesi, insandan çok daha engin bir deniz olan doğanın zenginliğinden ötürü. Arada da Saramago’lu bir yerel-beynelmilel muhabbet vardır, keyiflidir. Ozan’ın pesimistliği Jose’ninkiyle çekişir gibidir, hangisi kazandı bilinmez ama kurtlar geldiği yere döndüğüne göre José’nin sıkıntısı kazanmıştır sanırım, sıkıntı olmadan kimse o kadar tepetaklak edemez dünyayı.

    Dilemma: Hayatın ölümcül bir hastalık olduğunu söyleyen şahıs her kimse.

    Zehirli lokmayı yemeden hayatı sürdürmek yok, kadının adama söylediği dilemma bu. Adamın söylediği, kadının ne kadar güzel olduğu. Oyuncul. Adam kapalı ve havasız mekanda bir diğeri, kadın lokmayı yemeli veya adama yedirmeli. Adama yedirecek muhtemelen. Adam yese? Adamlar yiyor arkadaşlar, bütün sistemin kadına dönüştüğü ve adamın kurtulamadığı. Adam ebleh. Kadın aynı.

    Keyifli Hayat Kahvaltısı: Twitter, Facebook, poser kadınlar. Yanlarına gelip mutlu mutlu sıçan köpeğin boku güzel bir nokta. Öyküye.

    Bisura: Orkun Kale doktora gitti. Diplomalara, yağmura, ölü balık gözleriyle. Kum döktüğü, taş dökeceği, toprağa dönüşeceği söylendi, sıvı tüketmesi de.

    Orkun Kale bisura içti, köpükle alıp suyla verdi.

    Orkun Kale’nin cenazesinden sonra bisura içmeye gidildi.
    Bir de gömülmeme muhabbeti var, Ömür söz vermiş ama Orkun’un ailesinden izin çıkmamış. Aklıma Volkan geldi. Volkan benim liseden 16 yıllık dostumdur, şu aralar Houston’da mağaza üstüne mağaza açmakla meşgul. Öldüğümde cesedimin yakılması için -organlar yeni sahiplerine gittikten sonra- elinden geleni yapacağına dair söz vermişti. Umarım tutar. Ailemle konuşmalıyım. Yasal olarak sakat iş gerçi, kimsenin başı belaya girsin istemem. Yanmayı isterim de. Ne yapacağımı bilemiyorum. Hayat çok zor.

    DBGK (Eve Dönerken 2): Dış dünya yaratılır, Dip Boyası Gelen Kadın saçlarını boyatmıştır. İç dünyada kadının içindeyizdir, düşüncelerini duyarız. Orta Dünya’da Tolkien’ın saç boyatma icazetini görürüz. Mizahtan kastım buydu, güzel bir buluş.

    Çakıltaşının Ömrü: Halim Yazıcı’nın iki dizesinden mülhem. Taşın anlattığı. Başlangıcı yok, sonu belirsiz, Nuh’tan şimdiye bir sabitlik.

    Anlatıya daha yatkın olan birkaçını, şiire yakın olanlarından da eser miktarını bıraktım. Onlar da iyi öyküler.

    Onur Çalı’yı beğenirsiniz. Okur musunuz?


    Has edebiyat okurlarına hitap eden kısa kısa Metinler

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    *

    *

    *