Gece Yürüyüşü

Kategori: Edebiyat Yazar: Metin Karabaşoğlu Yayınevi: Karakalem Yayınları

Gece Yürüyüşü

  • Yayın Tarihi: 30.11.1998
  • ISBN: 9789758285068
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 180
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: 3. Hm. Kağıt
  • Boyut: 13 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Uykunun en kalın tabakasını Aydınlanma diye adlandıran bir çağın insanlarıyız. Vahiy nurunun alabildiğine perdelendiği karanlık bir gecede yaşıyoruz. Böyle bir gece hali, bir yanda bizi herşeyi olduğu gibi görmekten alıkoyuyor; öte yanda, ahireti nazarlardan silerek, dünyevileşme sürecini hızlandırıyor. Gece Yürüyüşü, işte bu gece'nin bazı unsurlarını ele alıyor.
Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
Gece YürüyüşüPDF7.47 MB İndir
Gece YürüyüşüEPUB8.35 MB İndir
Gece YürüyüşüMOBİ6.59 MB İndir
Gece YürüyüşüODF7.03 MB İndir
Gece YürüyüşüDJVU8.79 MB İndir
Gece YürüyüşüRAR5.71 MB İndir
Gece YürüyüşüZIP5.27 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

SatıcıKitap AdıBağlantı
BKM KitapSessizlik Artık SensizlikSatın Al
KitapyurduYüreğin Yorgunluk GörmesinSatın Al

Kitap Yorumları - (5 Yorum)


Metin karabaşoğlu’nun diğerleri gibi bu kitabından da çok etkilendim. Toplumda hiç dikkat etmediğimiz olaylara yada toplum yaşayışı içinde farkında olmadan kapıldığımız günahlara , bizi etkisi altına alan batı düşünce sistemlerine dikkati çektiği güzel bir kitap. Beyazın siyah , siyahın beyaz yada ateşin su suyun ateş gibi gösterildiği şu ahir zamanda insanı kendine getirmeye yeterli.


Metin karabaşoğlu’nun bu kitabında olduğu gibi bütün kitaplarında aynı lezzeti alabiliyorsunuz.Özellikle kitapta yer alan bir denemede “bir sinemada film seyreden izleyiler filmin arasında filmin sonu hakkında yorumlar yaparlar ve filmin ikinci yarısı başladığında ekranda SON diye bir yazıyla karşılaşırlar”işte modern insanın hayatında hiçbir zaman ölüme yer olmadığı bu kadar güzel anlatılır.Deneme seven okuyuların mutlaka sevecekleri bir lezzette yazılmış kitap.


Metin Karabaşoğlu’nun okuduğum ilk kitabı ve bu kitabı okuduktan sonra tam bir Metin Karabaşoğlu tutkunu oldum ve neredeyse diğer tüm kitaplarını da okudum. Bu kitap bana daha önce hiç düşünmediğim şeyleri düşündürdü ve yani bir ufuk açtı.Bu ve diğer Metin Karabaşoğlu kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.


metin karabaşoğlu..senai demirci..ve mücahit bilici..birbirini tamamlayan bu üç dev yazarın tüm eserleri ilgi ve dikkat çekici.ayrıca takdire şayan..gece yürüyüşü de bu kitaplarından sadece ama sadece bir tanesi..


Bence Metin Karabaşoğlu’nun en önemli özelliği, hakikaten İslam’ın uygulanabilirliğini insana kanıtlayacak türden yazılar yazması. Öte yandan çok da beğenilmeyebilir; çünkü Metin Karabaşoğlu devletleri, düzenleri ,sistemleri değiştirmek için her türlü caniliği ve adiliği yapabilen, din veya başka kisveler altında cahillik ve zulum sergileyen insanlara peygamberin hayatından örnekler getirerek insanı “sakinleştiriyor”: hayır kardeşim, bağıra çağıra değil, dünyayı ve çevreni ,düzeni- sistemi değiştirerek değil, bunun onunla alakası yok: sen kendini değiştireceksin. nefsine hakim olacaksın. Savaşa giderken karıncaları ezmemek için ordusunun yolunu değiştiren peygamber gibi şefkatli olacaksın, seveceksin. Pamukova’daki tren kazasını kem gözlere bağlayan devlet adamları; erkekler tarafından kurtarılmasını Kuran ahlakına aykırı bulduğu için beş genç kızın göz göre göre boğulmasına izin veren hoca; töre cinayetleri; inançları gereğince sağı solu havaya uçurup kendini şehit yapanlar; gerici faaliyetleri öncesi Allahu ekber diye bağıran garip insanlar; üniversitedeki haksız durumları protesto etmek için yeşil alanlarda namaz kılan protestocu öğrenciler; Kuran’ın aslında ne kadar derin ve manalı olduğunu anlatmak için binbir türlü diller döken kitaplar, cehennem tasvirleri Stephen King’i geçen yazarlar arasında insan bütün meselenin bu dünyayı ve bu dünyada yaşamamak olduğunu düşünmeden edemiyor. Ancak Metin Karabaşoğlu’nu okurken, yaşamamanın İslam’ın hedeflerinden biri olmadığını daha iyi anlıyorsunuz. Hayatlarını çıkmaza sokan, darlaştıran, hayatla alakalı her şeyi günah sevap çizgisine, dini karşıtlıklara oturtanların aslında belli başlı psikolojik savunma mekanizmalarını hayata geçirdiğini düşünmeden edemiyorum. Bu manasız sığlığın kırılması için düşünen insanların çabası gerekiyor. Dini yayınevlerinden çıkan bazı kitaplarda kainatın ahengine, yaratılmışlıktaki kusursuzluğa dikkat çekerek insanın yaradan yönelmesi, onun sanatına hayran olunması istenirken, bu dünyada yaşayanlar sorunun gezegenlerin birbirine çarpmadan hareket etmesi, canlıların mükemmel dizayn edilmiş hayat biçimlerinin vs. değil insanlar arası ilişkilerin, paranın, sistemlerin sorun olduğunu bir şekilde biliyorlar. Sorun Allah’ın sanatındaki mükemmellik değil. sorun insanın hayat kurmadaki bencilliği, paragözlüğü, çıkar düşkünlüğü….Çözümler? Metin Karabaşoğlu’nun kitaplarında bir çok çözüm mevcut. Herkese öneririm.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*