Etkileşimli Müze ve Tarihi Çevre Eğitimi: Kuramsal Temeller ve Örnek Etkinlikler
Tanıtım Bülteni
Günümüzde hem sosyal bilgiler hem de tarih dersleri öğrencilere bilimsel bir bakış açısıylaüst düzey düşünme becerilerini kazandırmayı amaçlamaktadır. Bu süreçte öğrencilerden geçmişeışık tutan tarihsel kanıtları okuyabilmeleri, anlamaları ve yorumlayabilmeleri beklenmektedir.Ancak böyle bir muhakeme sürecinden geçilerek, günümüz eğitim sisteminin beklediği eleştireldüşünen, problem çözen, üreten bireylerin yetişmesi sağlanabilir. Bu genel eğitim beklentilerininyanı sıra tarih öğretiminin bazı özel amaçları gerçekleştirmesi de beklenmektedir. Buna göreöğrencilerin, tarihi çevrenin değeri konusunda bir farkındalık geliştirmeleri, bu alanların korunmasındasorumluluk duymaları, bu bilinç ile geçmişi ve bugünü değerlendirebilmeleri temelhedefler arasında yer almaktadır. Bu durum öğrencilerin hem genel olarak dünya mirasınınbilincinde olmalarını ve hem de içerisinde bir parçası olarak yaşadıkları mekânın tarihi değerinianlamalarını gerektirmektedir. Toplumun kendi kültürel mirasına sahip çıkabilmesi için önceliklebu değerlerin farkında ve bilincinde olması gerekir. Bu açıdan bireylerin temel düşünce yapısınınşekillendiği ilk ve ortaokul kademelerinde etkili bir tarih bilinci oluşturmak ve kültürüne, tarihine,yaşadığı mekânın tarihsel varlığına ilişkin duyarlılık geliştirmek eğitimin temel amaçlarındanbirisidir. Bu amacı gerçekleştirmek için tarihsel bilginin beceri ve değerlerle yoğrularak olgunlaşmasısağlanmalıdır. Bu amacı gerçekleştirmek için kullanılabilecek en etkili yöntemlerden birisitarihi çevreyi eğitim sürecine doğrudan dâhil etmektir.Tarihi mekânlar yüzyıllarca farklı toplumlara, kültürlere, dönemlere şahitlik eder ve her döneminizlerini taşırlar. Yaşadığımız kentler farklı dönemlere, olaylara şahitlik etmiş büyük birerhafıza mekânıdır. Bir meydanın kıyısında kalmış bir çeşme, tarihe tanıklık etmiş bir konak ya dabelki bir han! Hepsi bir dönemin tanıkları ve bugün hala yaşıyorlar! Oysa çoğu zaman, örneğinbir parkta oturduğumuzda yanı başımızdaki bir çeşmenin, bir meydanın ya da ihtişamlı birsarayın tarihe nasıl tanıklık ettiğini düşünmeden yanından geçer gider ya da çevresinde zamangeçiririz, biz konuşuruz, onlar dinler. Şimdi onları dinleme zamanı. Bu tanıkların sesine kulakverelim, onları kendi seslerinden dinleyelim…Bu kitap, sosyal bilgiler ve tarih derslerinde tarihi çevre ve müzelerin etkileşimli bir şekildekullanılmasına katkı sunmak amacıyla hazırlanmıştır. İlk bölümde konuyla ilgili kuramsal çerçeveçizilmiş, bu süreçte kullanılacak yöntem ve teknikler tanıtılmıştır. İkinci bölümde ise SosyalBilgiler derslerindeki kazanımlara ulaşılmasına katkıda bulunabilecek tarihi mekânlar için uygulamaörnekleri sunulmuştur. Genel olarak bu eserin, kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesineve bir okul dışı öğrenme ortamı olarak tarihi çevrenin eğitim sürecine daha fazla dâhiledilmesine katkı sunması beklenmektedir.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Müze eğitimiyle ilgili az ve iyi kaynaklardan birisi. Bu alanda tez yazanlara şiddetle öneriyorum.