1922 yılının baharında 21 yaşında iken Kudüs’te Eski Şehir’in dış mahallesinde yer alan evine gelip yaşaması için amcası Dorion’dan bir mektup aldı. 1922’nin sisli bir yaz sabahı kendini geleceğine giden yolun geçtiği Doğu’da buldu. “Yabancı bir eve ilk defa girdiğinizde koridorda hissettiğiniz tanımlanamaz bir koku karışılacağınız hoş şeylerin habercisidir ya, işte yüreğinizin derinlerinde kendinizden öylece geçersiniz ya.”Ortadoğu’da aylar süren seyahatlerinde Frankfurter Zeitung için kaleme aldığı gözlemlerini Almanya’ya döndükten sonra kitaplaştırdı. Yeni bir ev ve yeni bir aitlik bulduğu bilinmeyen ve istifham dolu bu topraklarda ilk deneyimlerini Doğunun Romantik Olmayan Yüzü adlı bu unutulmuş kitabına aksettirmektedir. Bu kitap, sadece genç bir adamın doyuma ulaşma arayışını yansıtmakla kalmıyor aynı zamanda yakında İslam’a yönelecek ve hayatının geri kalan kısmını onu inceleyerek ve üzerinde yazılar yazarak geçirecek olan Leopold Weiss’in ruhsal dönüşümünün izlerini taşımaktadır. Yolculuğu Kudüs’ün tren istasyonunda başlamakta ve daha sonra Kahire, Amman, Ürdün, Şam ve İstanbul güzergâhında devam etmektedir.
Kitap oldukça ilginç. Ancak, çevirmenin çok zayıf bir iş çıkardığını düşünüyorum. İmla ve dil bilgisi kurallarına hiç riayet etmemiş. Cümlenin öğeleri yanlış yerleştirilmiş, dolayısıyla anlam zaman zaman kayboluyor. Çevirmen kitabı çevirmeyi bitirince, bir dönüp okumaz mı yahu? Hiç anlamadan geçtiğim sayfalar oldu. Kitabı Türkçe’ye çeviriyorsanız, ana dili Türkçe olup okuyanlar anlamalı değil mi? Çok başarısız buldum, çok. Muhammed Esed’in başka eserlerini okuyorum zaten, ancak onun kitapları arasında bu kadar hatalı çeviriyi daha önce okumamıştım.
Bunun haricinde, geçmişe bakmak açısından güzel bir okuma oldu. 1922’de henüz İsrail devleti kurulmamış, Arap Birliği kurulmak üzere, ve Türkiye Cumhuriyeti yeni kurulmuş. Bir de bu kitap Muhammed Esed’in Müslüman olmadan önceki fikir dünyasına da ışık tutuyor.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Doğu’nun hiçbir yüzü romantik değil ne yazık ki.. Tavsiye edilesi, kaliteli kitaplar arasında
Kitap standart büyüklüklerden biraz daha dar. Okurken rahatsız ediyor bu da. Gezi kitabı sevenler için okunabilir. Akıcı bir dili var.
Kitap oldukça ilginç. Ancak, çevirmenin çok zayıf bir iş çıkardığını düşünüyorum. İmla ve dil bilgisi kurallarına hiç riayet etmemiş. Cümlenin öğeleri yanlış yerleştirilmiş, dolayısıyla anlam zaman zaman kayboluyor. Çevirmen kitabı çevirmeyi bitirince, bir dönüp okumaz mı yahu? Hiç anlamadan geçtiğim sayfalar oldu. Kitabı Türkçe’ye çeviriyorsanız, ana dili Türkçe olup okuyanlar anlamalı değil mi? Çok başarısız buldum, çok. Muhammed Esed’in başka eserlerini okuyorum zaten, ancak onun kitapları arasında bu kadar hatalı çeviriyi daha önce okumamıştım.
Bunun haricinde, geçmişe bakmak açısından güzel bir okuma oldu. 1922’de henüz İsrail devleti kurulmamış, Arap Birliği kurulmak üzere, ve Türkiye Cumhuriyeti yeni kurulmuş. Bir de bu kitap Muhammed Esed’in Müslüman olmadan önceki fikir dünyasına da ışık tutuyor.
Gümümüze ışık tutan yorumlar ile güzel bir gezi yazısı olmuş. Muhammed Esed’in Özellikle İngilizlerle ilgili tespitleri bugün bile geçerli.
gezi yazılarına merakım ve bir de yazara olan sevgim bir araya gelince kitabı almamak olmazdı. merakla okuyacağım.