Değişen Kahramanımız

Kategori: Edebiyat Yazar: İ. Munyol Yayınevi: Imge Yayınları - Kelepir

Değişen Kahramanımız

  • çevirmen: S. Göksel Türközü
  • Yayın Tarihi: 02.10.2006
  • ISBN: 9789755334974
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 95
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 13.5 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
Küçük bir roman ya da büyük bir anlatı, kimi zaman beklenmedik ve karşı konulmaz bir şekilde yalın gerçekliği simgesel bir güçle ortaya koyar. Güney Kore edebiyatının en çok okunan yazarlarından İ Munyol'un dokuz dilde yayımlanmış romanı Değişen Kahramanımız da bu türden eserlerdendir.Yazar, dönemin Güney Koresindeki askeri rejimi, çocuklar arasında geçen bir iktidar oyunu aracılığıyla eleştirir. Politik hayattaki iktidar, baskı, zorbalık ve boyun eğme ilişkileri, ilkokul öğrencilerinin gündelik yaşamında zorba sınıf başkanının rüşvet, el koyma, haksız güç kullanımı ve şiddet eylemleriyle kimlik bulur. Dahası, zorbalığın bu eylemlerle vücut bulan meşruluğu, kurulu düzeni sorgulayan anlatıcının -okula yeni gelen bir öğrencinin- umarsızca mücadelesine rağmen öğretmenler, okul yönetimi ve diğer öğrenciler tarafından da tartışılmaksızın kabul görür... Oysaki zorbanın iktidarı, iskambil kâğıtlarından yapılmış kuleler gibi kolayca yıkılabilecek bir temele dayanmaktadır.Değişen Kahramanımız, yalnızca içerdiği çarpıcı psikolojik gözlemler, güç ve boyun eğme ilişkisine dair saptamalar ve kusursuz çizilmiş karakterleriyle değil, politik şiddetin ve baskının her türlü muhalefeti sindirdiği bir ortamda edebiyatın eleştirel gücünün kendine yine de yeşerecek bir zemin bulabildiğini göstermesi açısından da önem taşımaktadır.
Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
Değişen KahramanımızPDF3.94 MB İndir
Değişen KahramanımızEPUB4.41 MB İndir
Değişen KahramanımızMOBİ3.48 MB İndir
Değişen KahramanımızODF3.71 MB İndir
Değişen KahramanımızDJVU4.64 MB İndir
Değişen KahramanımızRAR3.02 MB İndir
Değişen KahramanımızZIP2.78 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

SatıcıKitap AdıBağlantı
BKM KitapSessizlik Artık SensizlikSatın Al
KitapyurduYüreğin Yorgunluk GörmesinSatın Al

Kitap Yorumları - (4 Yorum)


Minyatür bir dünya, kurallar, iktidar, kolaylıkla yönetilebilen kitle, benzer ortam Munyol’un kurmacasında birebir mevcut. Güney Kore’deki baskıcı rejimin okul versiyonu, sembolleştirilmiş hali. Politikanın bütün kirli işleri taşradaki bir okulda, okuldaki sınıflardan birinde kusursuz bir şekilde hayata geçiyor, on beş yaşlarında bir çocuk sınıfa kök söktürüyor resmen. Olay 1950’lerde geçiyor, Liberal Parti hükümetinin son dönemleri, halka korkunç dayatmaların isyanlara yol açtığı zamanlar. Bizim on iki yaşlarındaki tıfıl anlatıcımız Byongte Han, babasının punduna getirilip taşrada bir memuriyete itelenmesiyle birlikte Seul’deki güzel ortamı, demokrasinin işlediği okulunu bırakıp kasabanın okuluna kaydoluyor. Başkentteki pırıl pırıl öğretmenler ve öğrenciler yok kasabada, herkes derdest, kıyafetler eski ve lekeli, yoksulluk kol geziyor. Byongte bu ortama alışmaya çalışıyor, sınıf arkadaşlarını tanımak için gözlemde bulunurken Sokde Om nam bir elemanın kendisini çağırdığını duyuyor. Gitmiyor bizimki, Seul’de sınıf başkanının emir verdiği görülmüş şey değil, dolayısıyla yerinde kalıyor ve Sokde Om’un iktidarının köklerini ilk bu vakada görüyoruz. Byongte Seul’deki ortamla yeni ortamını kıyaslıyor, muktedire boyun eğip eğmemeyi düşünüyor ve Sokde Om’un yanına gitmiyor. Konuşuyorlar biraz, tanışıyorlar ama yine de bir şekilde Sokde Om’un baskıcı yönetimini kabullenmiş gibi görünüyor başta. Tabii yaşadığı ilk olayın ardından mevzuyu babasına açıyor. Baba dürüstlükten şaşmayan bir adamken katakulli sonucu rahat yaşamından olduğu, ailesini yokluğun içine sürüklediği için iktidarın üstünlüğünü kabul etmiş durumda, oğluna sınıf başkanına uyması gerektiğini söylüyor. Anne de benzer bir tutum geliştiriyor, sınıf öğretmeniyle konuştuktan sonra Sokde Om’un iyi bir çocuk olduğunu söylüyor, oğlundan arıza çıkarmamasını istiyor. Sokde Om kusursuz bir sistem kurmuş, öncelikle sınıf öğretmeni çocuğun yönetiminden memnun, hemen hiçbir şeye karışmıyor. Bizim komutan gibi. En tepeden onayı alan çocuk istediği gibi at koşturmaya başlıyor tabii. On altı yaşında bu, diğerlerinden daha büyük ve sosyal zekası yaşıtlarına göre çok ileri. Bazı çocuklardan eşyalarını alıyor, bazılarından haraç topluyor, ödevlerini yaptırıyor çocuklara falan, her türlü nane var bunda. Byongte en başta karşı çıkmaya çalışıyor, elemanın açığını yakalamak için haftalarca uğraşıyor ama ne zaman öğretmenine gidip şikayet etse öğretmen Sokde Om’u tutuyor. Byongte giderek dışlanıyor, oyunlara alınmıyor, kavgalarda dayak yemeye başlıyor. Ağır ağır büyüyen bir zulüm, korkunç. En sonunda pes ediyor, sistemi yıkamayacağını görünce rahat etmek için Sokde Om’un huyuna gidiyor ve çocuğu sevmeye başlıyor. Bu dönüşümün ve benzeri dönüşümlerin anlatımları detaylı, güruhtaki bireyin psikolojisini anlamak için süper kaynak.
Byongte pes ettiği noktada öğretmeninin görüşlerini paylaşmaya başlıyor. Son şikayette öğretmen çocuklara boş kağıt veriyor ve sınıfta dönen işleri yazmalarını istiyor, isim vermeden. Çocuklar Sokde Om’u şikayet etmek yerine Byongte’yi şikayet ediyorlar, zavallı çocuk kara koyun oluyor hemen. Uyum sürecinden sonra Sokde Om’un nimetlerinden faydalanmaya başlıyor, mamalanıyor. Oyunlar, dövüşler, dersler, her şey yoluna giriyor. Zinciri takıyor eleman, Sokde Om için resim yapıyor ve çocuğun resim dersinden iyi notlar almalarını sağlıyor. Bazı çocuklar sınavlarda doldurdukları kağıttan kendi isimlerini silip Sokde Om’un ismini yazıyorlar, böylece Sokde Om okul birincisi oluyor her yıl. Kusursuz bir sömürü sistemi, nöbetleşe kötülük ve nöbetleşe iyilik, sürüye dahil olunca problem yok. Sistem nerede patlıyor, yeni bir gocuklu celep çıkıyor ortaya, o zaman. Bu yeni mezun öğretmen insanlığını henüz yitirmediği için sınıftaki havayı alıyor, sözlüye kaldırdığı Sokde Om’un bir halt bilmediğine kani olunca yazılılardaki yüksek notlardan işkilleniyor, sonra çocuğun ipliğini pazara çıkarıyor tabii. Sokde Om okulu bırakıyor, yolda denk geldiği çocukları dövüp okula gidememelerine yol açıyor. Öğretmen bu duruma çok kızıyor, çocukları dövüp Sokde Om’a karşı çıkmalarını söylüyor. Bizim zorba dayak yiyor bir güzel, piyasadan tamamen siliniyor. Doğan otorite boşluğu çeşitli çatışmalara yol açıyor, demokrasi kültürü gelişmediği için kavga edenlerin yanında eski düzeni özleyenler de var, yeni bir Sokde Om çıkar diye umut ediyorlar. Okul bu hay huyla bitiyor.
Son bölümde otuz yılın ardından gelen öz eleştiri mekanizması çalışıyor. Byongte okulu bitiriyor, tam o sırada isyan çıkıyor ve yönetim değişiyor. Daha iyi bir gelecek ufukta gözüküyor ama Byongte doğru tercihler yapmıyor, yaşamı zorlaştığında kişisel Sokde Om’unu arıyor içten içe. Sopanın altında mutlu ve huzurluydu, emirleri -ki emir yok aslında, sistemin sürmesi için yarı istençli boyun eğme var- yerine getirmekten başka bir yükümlülüğü yoktu, hayatı çok güzeldi. O zamanlar. Sorumluluklarının arttığı yetişkinlik zor geliyor ona, yarı özlem ve yarı kızgınlık içinde anlatısına nokta koyuyor.
Demokrasi nedir, tiranlık nedir, bazı şeyler nasıldır ve nasıl olmalıdır, bu tür şeylerin merkezde olduğu bir novella, son derece başarılı.


Kore edebiyatına ait harika sürükleyici etkileyici bir kitap… Gerçekten tavsiye edebilirim begeneceginizden eminim 🙂


Çevirisinde hiç bir problem yok. Oldukça yalın bir anlatımı var. Okurken olayların içinde hissediyorsunuz kendinizi ve bir de bakıyorsunuz ki kitap bitmiş keşke biraz daha olsaydı bile diyorsunuz.. Şeker portakalı kitabı tadında.. Tavsiye ederim harika bir kitap


Bir çocuğun gözünden iktidar hırsını okumak ve Kore Edebiyatı’na göz kırpmak için iyi bir kitap. Ben de tavsiye ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*