Çürük Kapı

Kategori: Edebiyat Yazar: Kemal Ateş Yayınevi: Imge Yayınları - Kelepir

Çürük Kapı

  • Yayın Tarihi: 22.01.2007
  • ISBN:
  • Dil: TÜRKÇE
  • Sayfa Sayısı: 104
  • Cilt Tipi: Karton Kapak
  • Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
  • Boyut: 13.5 x 19.5 cm
Tanıtım Bülteni
(Çürük Kapı’da) iyi bir hikâyecilik yeteneğiyle karşı karşıyayız. Bir ilk kitap bu kadar yalın, kusurdan uzak, insancıl bir sevgiyle dolu, anlatımda bu kadar ilginç, konuşturup tipleştirmede bu kadar ustaca olabilir.Rauf Mutluay, Varlık Yıllığı, 1979Kemal Ateş, yerel olanın albenisine kaptırmıyor kendini. Dilin kendine özgü semantiğini önemsiyor ve ona bağlı kalıyor.Ahmet Telli, Tiyatro, 1979Gecekonduları oluşturan halkımızın bir kesitini, davranışları ve ruhsal durumlarıyla, bize Kemal Ateş’ten daha başarılı biçimde yansıtan öyküleri daha önce okumamıştım.Mehmet Seyda, Aydınlık, 28 Temmuz 1980Kemal Ateş’in bir dönemde büyük umutlarla köyünden kopup gelen insanların yaşamlarına olan tanıklığın 2000’li yılların Türkiye’sinin yazınında önemli bir yer tutacağını söyleyebiliriz. Köylerden kentlere akıp giden insanlar, o insanların ufalanan kimlikleri, yaşamlarını bekleyen tuzaklar, yitirilen umutlar, verilen kayıplar, aranılanın bulunamaması... bir yazarın aynasına nasıl dökülüyor görüyorsunuz. Kemal Ateş, öykülerini öylesine inandırıcı bir zemine oturtuyor ki kimi zaman o öykülerin kişilerinden biri oluyorsunuz, kimi zaman o kişileri çok iyi bildiğiniz Ankara’nın kimi semtlerinde aramayı istiyorsunuz. ... Ateş Türkçemizin usta bir yazarı. Öykülerini okuyun, Türkçenin onun öykülerinde bir çiçek bahçesine nasıl dönüştüğüne tanık olacaksınız.Ahmet Özer, Cumhuriyet Kitap, 2 Eylül 1999
Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
Çürük KapıPDF4.32 MB İndir
Çürük KapıEPUB4.82 MB İndir
Çürük KapıMOBİ3.81 MB İndir
Çürük KapıODF4.06 MB İndir
Çürük KapıDJVU5.08 MB İndir
Çürük KapıRAR3.30 MB İndir
Çürük KapıZIP3.05 MB İndir

Sponsorlu Kitaplar

SatıcıKitap AdıBağlantı
BKM KitapSessizlik Artık SensizlikSatın Al
KitapyurduYüreğin Yorgunluk GörmesinSatın Al

Kitap Yorumları - (3 Yorum)


Emekli akademisyen olan hocamızın öykülerini pek sevdim. Ateş, gecekondu insanlarının psikolojisini köy-kent çatışması bağlamında ele alıyor ve bize görüp de bilmediğimiz yaşamları sunuyor. Öykülerinden Mustafa Kutlu ve Orhan Kemal tadı almak mümkün, yine de dili kullanış biçimiyle, mekan ve karakter yaratma şekliyle farklı bir pencere açıyor.
Çürük Kapı: Evin on yıllık olduğuna yemin edecek şahitler lazım, yoksa aile sokakta kalacak. Bayburtlulara gidilmez, en iyisi hemşeriler. Yalan yere yemin etmekten korkarlar ya da ev yıkılırsa akrabalarını getirirler. Kandırmak lazım, ev üç yıllık. Damı boyası yepyeni, bir tek kapısı çürük gözüküyor. Çocuk, annesiyle babasının tedirginliğini görerek korkuyla büyüyor. Belediyeciler geldiğinde dua etmekten başka yapacağı bir şey yok. Şahitlerden ikisi cayıyor, ikisi yemin ediyor ve ev kurtuluyor. Bir de görevlilerden birinin kapıya asılıp çaat diye kırması var. Çürümüş bir yerleşim yerinde sevinçler büyük oluyor.
Atike Teyzenin Kuyusu: Teyzemizin bahçesine açtırdığı kuyu, mahalledeki su savaşlarını bitiriyor. Çok para harcıyor açmak için, çok emek harcıyor ve başarıyor sonunda ama kuyunun olduğu parsel başka birine aitmiş, tapu işleriyle alakalı bir memur gelip ortaya çıkarıyor bu durumu. Toprak sahibi kuyunun olduğu kısmı satmaya yanaşmıyor, el koyuyor. Gecekonduların böyle bir tehlikesi var işte, toprak sahibi ortaya çıkınca geriye gitmek kalıyor. Teyze hastalanıyor falan, taşınıyor. Gözyaşlarıyla uğurluyorlar.
Oruçtum Yav!… : Selim Dayı Almanya’dan dönünce evlenmek ister, oradaki kızlar ona pek yaramadığından civardan kız soruşturur, buldurur bir tane. Başlığı verir, evlenir. İlk gün kızın ağabeyi kızı kaçırır. Aile başlığı geri vermez. Dayı’ya ilk günden kıza çökseydi bunların yaşanmayacağını söylerler. Dayı’nın tepkisi başlıkta.
Gece Kaçan Müşteri: Bakkalın oğlu, müşterilerinden birinin kızına aşıktır. Kızın ailesi esnafa borç takıp kaçmaya çalışır. Zalim baba, oğlunu kaçmasınlar diye erketeye gönderir. Oğlanın borç morç umrunda değildir, sevdiği kız gidecek diye yanmaktadır. Nöbeti falan sallamaz, eve döner. Bir de bakar ki gerçekten de kaçmaya çalışmışlar, kardeşiyle babası da eşyaların yüklendiği arabayı yağmalamışlar. Çocuk çok üzülür, kardeşinin kızla ilgili patavatsız bir şakasına karşılık yumruğu çakar. Kimse ses çıkarmaz, çocuğun kıza aşık olduğunu anlamışlardır falan. Ulan ne kötü be. Baba mangır derdinde, evlat gönül derdinde. Öf.
Erdal: Erdal’ın babası Almanya’ya gidip bir daha dönmemiştir, geride bıraktıkları sefalet içinde yaşamaya çalışır. Mahallelinin dilindedirler, böyle bir ortamda büyümeye çalışır Erdal. Bakkalın yakmaya çalıştığı veresiye fişlerini alıp miskete yatırmak için yanan bir varilin içine girer, son anda kurtarırlar. Mahalleli toplanıp yine dedikoduya başlar çocuğun önünde. Allah sabır versin Erdal.
Şen Ola Düğün: Bir dolmuş güzellemesi. İşçi sınıfının dertleri, dalavereler, metresler… Maceralı bir yolculuk.
Terzi: Esnafın hazır giyime karşı tutunamaması, terzi amcanın geçmişi yadı ve dükkanı kapatmaya karar vermesi falan. Acıklı.
Üç öykü daha var, onlar da pek güzel.


Kemal Ateş şehir içindeki varoşlaşmayı öyle güzel anlatıyor ki.. konular son derece basit ve sıradan ama anlatım okutturuyor… Tam bir kalem ustası..


Köyden şehire büyük umutlarla başlayan yolculuğun her defasında hüsranla biten hikayelerinin bir bütünlük olarak içinde belki de aynı şeyleri yaşayan okuyucularımızın da olduğu okuyucu topluluğumuza sunulmuş eşsiz bir eseri….bütün okuyucularımıza tavsiye ederim…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

*

*