Polonya asıllı felsefeci yazar Friedrich NIETZSCHE ailesinin ilk çocuğu olarak dünyaya geldikten sonra önce iki yaşındaki kardeşinin, sonra da babasının ölümü üzerine sarsılır. Okul yıllarında kurallara sıkı sıkıya bağlı olan yazar inatçı kişiliği ile de daha çocukken bir deste kibriti avucunda yakma deliliğini göstermiştir. Hristiyanlık ve kiliseye karşı zorlamalar Nietzsche’nin dine karşı soğuması ve daha sonra da tavır alması ile neticelenmiş. Çeşitli yazarlardan etkilenen Nietzsche yanlış kaynaklardan beslenmesi sonucu ahlakbilime karşı savaş açmış. Kişiliğindeki çalkantılar sonucu 1883’te yazmaya başladığı Zerdüşt’ün ilk bölümünü on günde bitiren yazar kendisine bu eser nedeni ile “deli” denileceğini de bilmektedir. Oluşturduğu felsefenin ilgi görmesi üzerine ikinci bölümü de yine on günde bitiren yazar o hızla üçüncü bölüme de başlamış. Ancak bu bölümle birlikte kendisine olan hayranlığı da en üst seviyeye çıkan yazar saçmalamasının da zirvelerindedir. Bunu anlayan yayımcılar bu bölümü basmaya yanaşmazlar. Bu yüzden üçüncü bölümü kendi bastırmak zorunda kalır Nietzsche. Bundan sonra üç bölüm daha yazmayı planlayan yazar ancak bir bölüm daha yazmaya muvaffak olabiliyor. Zerdüşt’ün Öndeyişi ile başlayan kitap ilerleyen bölümlerde gittinçe okunması zor bir hal alıyor. öyle ki kitabı bitirmek üstün ir gayret ve sabır istiyor. Kitaptan da anlaşılacağı üzere Nietzsche hayatının sonlarına doğru kafayı çizmiş. Bu nedenle de bir süre psikiyatri kliniğinde gözaltında tutulmuş. Kitabı okurken bunu insan hiç de yadsımıyor doğrusu. Sabır ve azmini sınamak isteyenler için iyi bir fırsat…