Aziz Ayyaş’ın Efsanesi

Kategori: Edebiyat Yazar: Joseph Roth Yayınevi: Dante

Aziz Ayyaş’ın Efsanesi

    Tanıtım Bülteni
    Joseph Roth, Almancanın en değerli yazarlarından. Aziz Ayyaşın Efsanesi de kuşkusuz kendisinin en önemli yapıtlarından. Bir klasik ama bir çok özelliğiyle günümüzde de yeni bir küçük roman. Ölmeden önce, “Vasiyetimdir,” dediği bu kitap, acı dolu son yıllarının bir özeti. İroni yüklü, hüzünlü, sizi hüzünle gülümsetecek bu edebiyat efsanesi.
    Kitap AdıFormatBoyutBağlantı
    Aziz Ayyaş’ın EfsanesiPDF6.23 MB İndir
    Aziz Ayyaş’ın EfsanesiEPUB6.96 MB İndir
    Aziz Ayyaş’ın EfsanesiMOBİ5.49 MB İndir
    Aziz Ayyaş’ın EfsanesiODF5.86 MB İndir
    Aziz Ayyaş’ın EfsanesiDJVU7.32 MB İndir
    Aziz Ayyaş’ın EfsanesiRAR4.76 MB İndir
    Aziz Ayyaş’ın EfsanesiZIP4.39 MB İndir

    Sponsorlu Kitaplar

    SatıcıKitap AdıBağlantı
    BKM KitapSessizlik Artık SensizlikSatın Al
    KitapyurduYüreğin Yorgunluk GörmesinSatın Al

    Kitap Yorumları - (4 Yorum)


    Kırk dakikanızı birkaç katıyla size geri verebilir, Joseph Roth’tan kurtuluş, bağışlanma, melekler ve şeytanlar hakkında -görünmeseler bile- otobiyografik bir novella.
    Rasyonel dünyada tesadüflere, ilahi olaylara güveniniz. Ayyaş Andreas kardeşimizin yaptığı bu. Kendisi evsiz. Adamın birinden iki yüz frank alır ama bir şartla; parayı biriktirdiği zaman Paris’teki bir kiliseye bağış yapacaktır, borçlu olduğu kişi Azize Therese’dir. Andreas kabul eder, parayı alır ve dindarlığına halel getirmeyecek bir şekilde yaşamaya başlar. İçki, kadınlar, sinema, yemek… Parayı bitirdiğinde bir şekilde tekrar aynı miktar eline geçer, cüzdan falan bulur. Aklı kiliseye gitse de ayakları başka yerlerde gezinir, parayı bir türlü bağışlayamaz. Özlemini çektiği o yoğunluğa, yaşamanın sonsuz mutluluğuna kaptırır kendini. Bir yanda dini vecibesi, diğer yanda sokaklar, insanlar ve çekici bir sürü şey varken kendini akışa bırakır. Paradoks: Yaşamadan sınanamayacaktır; elinde para olmadığı müddetçe hayatın mucizelerine kapalıdır. Köprü altlarında pek fazla ilahi dokunuşa rastlamazsınız. Oysa iki yüz frankın getirdiği yaşam zaten kendiliğinden ilahi bir yol açar. Gerçekten de tesadüfi kazanımlar peşini bırakmaz ama bu durumda borcunu ödeyemeyecektir. Arada kalmış küçük bir insan. Çıkış yolunu bulamadığı için labirentin derinliklerinde kayboluyor ve ironik bir sonla düğüm çözülüyor. Kilisede ölüm. Birkaç haftalığına da olsa dolu dolu yaşamak, iki yüz franklık bir yaşamdır. Döngü tamamlandı. Cana can. Acı çektiğini söyleyemeyiz, borcunu ödemiş oldu. Yaşadı bir kere, yaşayan insanın çektiği acı kadar mutluluğu yok mudur?

    Kısacık olmasına rağmen…

    “Ben, insanların şair ya da çılgın ya da dilenci dedikleri kişiyim, ya da hepsi birdenim.”

    Joseph Roth


    Helikopter yayınları güzel ataklar yapıyor. Bu 75 sayfalık kitapçık da ara sıcak niyetine keyifli anlar yaşatıyor okuyucuya. Sağa sola çok kitap verdiğim için şimdi hatırlamıyorum ama bu kitabı okurken aynı şekilde Andreas’a sinirlendiğimi bildiğimden bu hikayenin başka bir kitap içinde daha önce yayımlandığını söyleyebilirim.


    kısa , sade , akıcı küçük mucizelerin ard arda sıralandıgı güzel bir kitap . bir kahve içimi zamanda okunuyor güzel kafa dagıtıyor . iki agır esre arasında okunabilir .


    Kitapta Andreas Kartak isimli sokaklarda yaşayan ve gazeteleri kendisine yorgan yapan köprü altlarında yaşayıp giden alkolik bir evsize bir yabancının 200 frank vermesinin ardından yaşadıkları konu edilmiş. Bu parayı borç olarak aldığını belirtip, bunun bir namus borcu olduğunu söyleyen Andreas parayı geri ödeyebilecek midir? Bu sorunun etrafında dönen kitabı okurken meraklanıp, hüzünlenip, bazen kızıyorsunuz; ama keyif aldığınız bir gerçek. Andreas aziz mi yoksa ayyaş mı diye sorarsanız, bence hiçbiri, kimse olamamış ya gerçekten birisi olmak istememiş, bu yüzden de ayağına kadar gelen fırsatları hiç değerlendirememiş.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    *

    *

    *