Kategori:
Çocuk Kitapları
Yazar:
Nihat Ziyalan
Yayınevi:
Günışığı Kitaplığı
Attım Kapağı Yurtdışına
Tanıtım Bülteni
İstanbul’dan Sidney’e uzanan bir yolculuk, genç bir insanın kendini bulma öyküsü! Edebiyatımızın değerli kalemlerinden, 2009 Çukurova Ödülü sahibi, şair, öykücü Nihat Ziyalan, ilk gençlik romanını “Köprü Kitaplar” dizisi için yazdı. Yazar, kendi yaşamından izler taşıyan romanında, İstanbul’dan Sidney’e uzanan bir öyküyü anlatıyor. İstanbul’da ilk aşkı, aile bağlarını, gelecek endişesini konu ederken, Sidney’de gurbetçilerin iki farklı kültür arasında kalmışlığına, sığınılan değerlere ve yabancılık duygusuna tanıklık ediyor; göçmenlik ve gençliğin beklentileri üzerine düşündürüyor. İstanbul’un kültürel çeşitliliğini en iyi yansıtan bölgelerden olan Beyoğlu’nu merkezine alan roman, Ziyalan’ın şiirsel üslubuyla biçimleniyor. Günümüz gençlerinin, geleceklerine ilişkin karar verirken yaşadıkları karmaşık duyguları, kaygı ve çıkmazları ustaca dile getiriyor. İstanbul’da, Beyoğlu’nun Asmalımescit semtinde yetişen on dokuzluk yakışıklı Altan, karşı komşu, ekmekçinin kızı Yasemin’le çocukluktan sevdalıdır. Üniversite sınavında istediği puanı tutturamayınca, dil öğrenmek üzere, çok uzaklara, Avustralya’nın Sidney kentine gider. Altan, kapağı yurtdışına atmıştır, ama gurbetin ağır duyguları yalnızlık ve yabancılık yapışır yakasına. Üstelik, hem para kazanmak zorundadır, hem de Elif’e rastlamıştır…
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Nihat Ziyalan’ın Yeşilçam’a bağlı sanatçı yanını bilirdim; ancak kendisinin bir yazar ve şair olduğunu yakın zaman önce öğrendim. Ona ait bir eseri okumak, kesinlikle heyecan vericiydi benim için. Tercihimi “Attım Kapağı Yurtdışına”dan yana kullandım. Fasılalar vermek durumunda kalarak devam ettiğim okuma süresince, eseri her yeni elime alışımda, arka kapakta bulunan Nihat Bey’in resmine selam verdim. Son sayfayı bitirdiğimde, hikâyenin havada kaldığını gördüm. Okuyucuya bırıkılmış bir son olarak düşünsem de bağlanmamış, bitirilmemiş; devamı olması gereken bir yerde kalmış gibi geldi bana… Kitabın arka kapağını tekrar açıp Nihat Bey’in resmine baktım; “Sence de öyle değil mi ağabey?” dedim. Bir şey demedi…Benim zevkle okuduğum bir eserdi, tavsiye ederim.