Osmanlı İmparatorluğunun her eyaletinin belirli, bağımsız bir tarihi vardır. Atabekler ülkesi olan Ahıska ve Çıldır bölgesinin geçmişi, bu eyaletlerin birçoğundan daha öncelere uzanır. Nitekim Ahıska-Çıldır bölgesi, çok sayıdaki tarih kitabının belli bölümlerine konu olmuştur. Özellikle de Osmanlı İmparatorluğu döneminde yazılmış tarih betiklerinin bir kısmını oluşturur. Ahıska-Çıldır tarihinin son üç yüz yıl içindeki devrinin, siyasi, diplomatik ve askeri yönlerden en mühim kısmını Rusya ile olan münasebetleri teşkil etmektedir. Bu kitap daha çok bu son dönemin serencamını anlatmaktadır.
Öncelikle kitabın yayınlanmasında emeği geçen herkese ve kitapyurdu’na teşekkür ederim. Bana göre herkesin bu kitabı okuması ve Ahıskalıların neler çektiğini hakkında bilgi edinmesi gerekir. Günümüzde kamuoyunu ermeni soykırımı iddiaları sıkça meşkul etmektedir. Bu iddialar ermeni ve yandaşlarının Türkiyeyi yıpratma politikasının dışında birşey değildir. Çünkü iddia sahipleri kendileride çok iyi bir şekilde bilmektedirlerki böyle birşey yaşanmamıştır, olmamıştır. Bu iddialar tamamen gerçek dışıdır. Diğer taraftan ise Ahıska Türklerinin 62 yıl önce yaşadıkları sürgünü ele alınacak olursa, soğuk kış günlerinde yük trenlerine bindirilen Ahıska Türkleri 1 ay boyunca aç ve susuz bir şekilde Orta Asya ülkelerine sürgün edilmiş ve bu süre zarfında yaklaşık 30 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Asıl soykırım diye iddia edebilecek insanlık ayıbını işte burada yaşamıştır. Bazıları yaşanmamış olayları dünyaya yaşanmış gibi lanse etmeye çalışıyor,Oysa gerçekte yaşanmış insanlık ayıbını dünya dünya göz ardı ediyor…
Öncelikle Kitapyurdu organizasyonuna teşekkür ediyorum. ahıska çıldır beylerbeyliği çalışmamın tanıtımını ve satışını yapmanız çok memnuniyet verici bir davranış. doğrusu çalışmamın Türkiyede çok ilgi görmiyeceyiğini tahmin etmiştim. bu yüzden de kitabın çoğunu yayınevinden alarak Kafkasya ve Orta Asya daki ilgili kuruluş ve kişilere gönderdim. istediğim ilgiyi gördü ve halen de kitaba olan ilgi devam etmektedir. zaman zaman telefon ve e-posta aracılığıyla kitabı benden istiyorlar. fakat Türkiye içinden pek fazla ilgi görmedi. bunun sebebini ben şunda görüyorum. Bir kere Türkiyede Ahıska Ve Borçalı bölgesiyle ilgilenen çok aza kesim vardır. ilginçtir 93 harbi sırasında Ahıska ve Borçalı bölgesinden Türkiye ye göç etmiş insanlar o ata yurtlarını tamamen unutmuş durumdadırlar ve birçoğu için artık o ata yurdu birşey ifade etmemktedir. halbuki eskiden göç etmiş olan bu insanlar ata yurtlarıyla olan bağlantılarını geliştirip oradaki akrabalarıyla ilişkilerine ağırlık verseler bugun Türkiye ve Kafkasya arasında bir ticari merkez oluştura bilirler. nedense bu konuya ilgili kişileri bırakın Ahıska ve Borçalının adını kullanan dernek ve şirketlerde bu konuya önem vermemektedirler. halen o ata yurtlarının bir Sovyet veya Rusya esareti içinde olduklarını düşünmektedirler. oysaki bugun ora insanı Türkiyeden gelecek olan girişimci fikir ve proje insanları beklemektedirler. dolayısyla bu konuya sadece yayınevleri değil dernek, vakıf ve parti kurumlarının ilgi göstermesi çok yerinde bir davranış olacağı kanısındayım. çalışmalarınızın devamını diliyorum. kitap konusunda sıkıntınız olursa bana bildiriniz. saygılarımla Rasim Bayraktar
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Öncelikle kitabın yayınlanmasında emeği geçen herkese ve kitapyurdu’na teşekkür ederim. Bana göre herkesin bu kitabı okuması ve Ahıskalıların neler çektiğini hakkında bilgi edinmesi gerekir. Günümüzde kamuoyunu ermeni soykırımı iddiaları sıkça meşkul etmektedir. Bu iddialar ermeni ve yandaşlarının Türkiyeyi yıpratma politikasının dışında birşey değildir. Çünkü iddia sahipleri kendileride çok iyi bir şekilde bilmektedirlerki böyle birşey yaşanmamıştır, olmamıştır. Bu iddialar tamamen gerçek dışıdır. Diğer taraftan ise Ahıska Türklerinin 62 yıl önce yaşadıkları sürgünü ele alınacak olursa, soğuk kış günlerinde yük trenlerine bindirilen Ahıska Türkleri 1 ay boyunca aç ve susuz bir şekilde Orta Asya ülkelerine sürgün edilmiş ve bu süre zarfında yaklaşık 30 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Asıl soykırım diye iddia edebilecek insanlık ayıbını işte burada yaşamıştır. Bazıları yaşanmamış olayları dünyaya yaşanmış gibi lanse etmeye çalışıyor,Oysa gerçekte yaşanmış insanlık ayıbını dünya dünya göz ardı ediyor…
Öncelikle Kitapyurdu organizasyonuna teşekkür ediyorum. ahıska çıldır beylerbeyliği çalışmamın tanıtımını ve satışını yapmanız çok memnuniyet verici bir davranış. doğrusu çalışmamın Türkiyede çok ilgi görmiyeceyiğini tahmin etmiştim. bu yüzden de kitabın çoğunu yayınevinden alarak Kafkasya ve Orta Asya daki ilgili kuruluş ve kişilere gönderdim. istediğim ilgiyi gördü ve halen de kitaba olan ilgi devam etmektedir. zaman zaman telefon ve e-posta aracılığıyla kitabı benden istiyorlar. fakat Türkiye içinden pek fazla ilgi görmedi. bunun sebebini ben şunda görüyorum. Bir kere Türkiyede Ahıska Ve Borçalı bölgesiyle ilgilenen çok aza kesim vardır. ilginçtir 93 harbi sırasında Ahıska ve Borçalı bölgesinden Türkiye ye göç etmiş insanlar o ata yurtlarını tamamen unutmuş durumdadırlar ve birçoğu için artık o ata yurdu birşey ifade etmemktedir. halbuki eskiden göç etmiş olan bu insanlar ata yurtlarıyla olan bağlantılarını geliştirip oradaki akrabalarıyla ilişkilerine ağırlık verseler bugun Türkiye ve Kafkasya arasında bir ticari merkez oluştura bilirler. nedense bu konuya ilgili kişileri bırakın Ahıska ve Borçalının adını kullanan dernek ve şirketlerde bu konuya önem vermemektedirler. halen o ata yurtlarının bir Sovyet veya Rusya esareti içinde olduklarını düşünmektedirler. oysaki bugun ora insanı Türkiyeden gelecek olan girişimci fikir ve proje insanları beklemektedirler. dolayısyla bu konuya sadece yayınevleri değil dernek, vakıf ve parti kurumlarının ilgi göstermesi çok yerinde bir davranış olacağı kanısındayım. çalışmalarınızın devamını diliyorum. kitap konusunda sıkıntınız olursa bana bildiriniz. saygılarımla Rasim Bayraktar