Kategori:
Spor
Yazar:
Andre Agassi
Yayınevi:
Martı Yayınları
Açık
Tanıtım Bülteni
Agassi, on üç yaşında Florida Tenis Kampı’na gönderildiğinde kendini sürgünde gibi hissetmişti. Okulunu bırakmış, yalnız, korkmuş ve isyankâr çocuk olarak geçirdiği yıllar, onu seksenlerin ikonu olmaya hazırlıyordu. Stil sahibi, aykırı ve başarılı olmak hayatı boyunca sahip olduğu hazinesi ve lanetiydi. Kafa karışıklığı ve kayıp ruh hali onu özel kılsa da iş tenise geldiğinde her maça kazanmak için çıktı. 1992 Wimbledon turnuvasında elde ettiği zafer sayesinde bir gecede ünlü olup hem kendisini hem dünyayı şaşırttı. Sürprizlerin, zaferlerin ve ilklerin heyecanıyla örülü hayatı hep merak edildi. Bu otobiyografi Agassi’nin ateşli hayranları için iyileştirici güç, tenisi merak edenler için derslerle dolu bir yol haritası niteliğinde. “Sıra dışı bir dili var. Elinizden bırakamayacaksınız.” -Sports İllustrated “Agassi’nin zafer nutuklarından tamamen yoksun bu kitabı, bir süper yıldız sporcu tarafından yazılan gelmiş geçmiş en spor karşıtı kitaplardan biri.” -The New York Times “Dürüst, ciddi, öğretici bir otobiyografi… Bu sıra dışı kitap, yitik bir çocukluğu, Dickensvari bir ergenliği ve yetişkinlikte kimliğini bulmak için verilen kaotik bir mücadeleyi tüm canlılığıyla anlatıyor… Heyecansız olmamakla birlikte Agassi’nin bir numaraya tekrar yükselişi; hayatta kalma mücadelesi, duygusal direnci ve şanssızlığa nükteli yaklaşımı kadar ilham verici değil.” -The Washington Post
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Çok etkileyiciydi. Göz önünde olan birinin hayatını okumak..Etkisi, azmi ve bugün düşündükleri çok güzel anlatılmış. Spor psikolojisi hocam önermişti, çok beğendim.
Çok etkilendim. Özellikle ferdi spor ile uğraşan sporcu ve velilerin kesinlikle okuması gereken bir kitap. Bir an olsun kitabı elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. Okurken, çocukluğuma geri döndüm. Agassi’yi hayranlıkla izlerken, onun çok mutlu olduğunu düşünürdüm. Hatta o her maç kazandığında “hayata bak” işte! istediğim hayat bu derdim. Aksine tam tersiymiş. Yaşadığı zorlukları okudukça, düşündüğümüzden daha büyük bir sporcu olduğunu daha iyi anladım. Tenisten nefret ediyorum, ama onu bırakamıyorum düşüncesi üzerine bence çok kitap yazılmalı… Herkes yaptığı işten nefret eder ama onu devam ettirir. Ancak, Agassinin yaptığı bunun da ötesinde. Harika bir eser, acı, mutluluk dolu bir hayat hikayesi… İyi ki seni izledik Agassi…
Tenisten hep nefret eden Agassi’nin dünya bir numara olması ve kendi gibi 1 numara Graff ile olan birlikteliği. Graff’ın ” tenisten hangimiz nefret etmiyoruz ki ” demesi. Kaçmaz kaçmaz kaçmaz..
Samimi, yalansız gerçek bir itiraf. Agassi’nin hikayesi bence herkes tarafından okunmalı.
Kendi hayatındaki iniş çıkışları ile başedip başarıyı bulan Agassi,gerçek mutluluğu yardımlaşmada buluyor. ”Tenisten nefret ediyorum” demesine rağmen tenisi iyi oynamak için gerekeni yapıyor. Kaçımız işimizi sevmemize rağmen o işi yapmaya devam ediyoruz.
Benzer Kitaplar
Spor Sosyolojisi Çalışmaları
Spor, E-Spor ve Dijital Oyun Bağımlılığı
Yerel Yönetimlerde ve Spor Kavramı
Spor Bilimleri Alanında Güncel Araştırmalar 1
Yüzme Rehberi
Buz Hokeyinde Yetenek Seçimi
Güreşçilerde Müsabaka Devre Arasında Uygulanan Farklı Toparlama Yöntemlerinin Etkinliği
Farklı Liglerde Mücadele Eden Elit Futbolcuların Ego Durumları Belirlenerek Yılmazlık ve Kindarlık Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Basketbolda Maç Analizi Yeni Yalaşımlar
Tenisçilerde Sitrülin Malat Kullanımının Aerobik ve Anaerobik Performans Üzerine Etkisi
Spor Okuryazarlığı
Spor Bilimleri Araştırmaları Farklı Yaklaşımlar ve Pratikler
Futbol Hakemlerinde Karar Verme Stilleri İle Kişilik Özellikleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Engelsiz Yaşamlar: Özel Gereksinimli Bireylerde Fiziksel Aktivite ve Spor
Beden Eğitimi ve Spor Araştırmaları 2021 -2