Acıbadem’de içimize çektiğimiz temiz havanın, geçmişte burayı ne kadar özel ve önemli yaptığını yıllar içinde öğrendim. Gerçekten de Acıbadem’de içinize çektiginiz hava, ciğerlerinizde dolaşıp dışarı çıktığında, bir zindelikle birlikte yaşama doğru uzanmak istersiniz. Kalkıp yürümek gelir içinizden... Sokakları dolaşırken, sanki bir ud sesi çalınır kulağınıza zaman zaman... Acıbadem, geniş çayırların, bahçelerin, bağların ve Küçükçamlıca’ya doğru uzanan korulukların arasında, saray mensuplarının, sultanların, şehzadelerin, paşaların köşklerinin bulunduğu bir yermiş. Temiz havası nedeniyle, özellikle ciğer hastalarına tavsiye edilen, bir sayfiye, mesire ve dinlenme yeriymiş.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Çok güzel bir anlatım severek okudum …
Çok hazindir öyküsü…