“Ayının kırk türküsü vardır ve hepsi de armuda dairdir” sözünü ironiyle hatırlatıyor yazar. Yolda gördüklerimiz yeni resimler halinde birbiri ardı sıra değişse bile yolcunun gözleri aynıdır ve hepsini aynı menşurdan geçirerek anlamlandırır. Yol Türküleri az çok eklektik bir görüntü taşıyor. İçerisinde yazarına keyiften damak şaklattıran yazılar da var, artık millî sporlarımız arasında yer alması gereken memleket kurtarma yazıları da.
Ahmet Turan Alkan ağabeyi tanımayanlar olabilir, Altıncı Şehir kitabını okuduktan sonra bir kitabını daha aldım, sonra bir kitabını daha, hepsi de birbirinden güzel, dile hakimiyeti etkileyici.
Edebi, tarihi, siyasi ve milli başlıkları altında dört bölüm halinde mükemmel denemeler. Bu kitap okunmalı.“Derler ki vaktiyle çiçeği burnunda kaymakamlardan birisi, iş icabı bir köyü ziyaret eder. O esnada evinin damını “loğlamakla” meşgul bir köylü derhal aşağı inerek kaymakamı karşılar. Rica minnet dama çıkması için yalvarır. Damda üç aşağı-beş yukarı gezinir dururlar lakin kaymakam bu durumdan bir mana çıkaramamıştır. Sabrı tükenir, “Yahu beni niçin buraya çıkardın, ne söyleyeceksen söyle de işime bakayım.” Köylü, “Estağfurullah kaymakam bey” der, “Dam loğlamaktan anam ağladı. Duydum ki devletin bastığı yerde ot bitmezmiş. İnşallah bundan sonra bizim damda da ot bitmez ve her yağmurda dam akıntısından kurtuluruz diye düşünmüştüm!” “İdare Edilenlerin Bakış Açısıyla İdari Meselelerimiz” yazısından (s. 313)
Yazarın çoğu kitabı gibi çeşitli gazete ve dergilerde yazmış olduğu yazılardan derlenen bu kitap diğerlerinden daha farklı bir yerdedir bence.. Yazarın ifadesiyle “okurken damak şaklatan” yazıların yanında son derece derin ilmi konuları da barındıran, okurken insanı düşündüren, aynı zamanda da okuma zevkini iliklerine kadar yaşatan güzel bir kitap.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitabın ismi ilgimi çekti. Bazen isimler beklediğinizi veremiyor.
Almayı düşünenlere düşünmekten vazgeçip sepete ekleyin derim,hiç pişman olmazsınız
Ahmet Turan Alkan ağabeyi tanımayanlar olabilir, Altıncı Şehir kitabını okuduktan sonra bir kitabını daha aldım, sonra bir kitabını daha, hepsi de birbirinden güzel, dile hakimiyeti etkileyici.
Edebi, tarihi, siyasi ve milli başlıkları altında dört bölüm halinde mükemmel denemeler. Bu kitap okunmalı.“Derler ki vaktiyle çiçeği burnunda kaymakamlardan birisi, iş icabı bir köyü ziyaret eder. O esnada evinin damını “loğlamakla” meşgul bir köylü derhal aşağı inerek kaymakamı karşılar. Rica minnet dama çıkması için yalvarır. Damda üç aşağı-beş yukarı gezinir dururlar lakin kaymakam bu durumdan bir mana çıkaramamıştır. Sabrı tükenir, “Yahu beni niçin buraya çıkardın, ne söyleyeceksen söyle de işime bakayım.” Köylü, “Estağfurullah kaymakam bey” der, “Dam loğlamaktan anam ağladı. Duydum ki devletin bastığı yerde ot bitmezmiş. İnşallah bundan sonra bizim damda da ot bitmez ve her yağmurda dam akıntısından kurtuluruz diye düşünmüştüm!” “İdare Edilenlerin Bakış Açısıyla İdari Meselelerimiz” yazısından (s. 313)
Yazarın çoğu kitabı gibi çeşitli gazete ve dergilerde yazmış olduğu yazılardan derlenen bu kitap diğerlerinden daha farklı bir yerdedir bence.. Yazarın ifadesiyle “okurken damak şaklatan” yazıların yanında son derece derin ilmi konuları da barındıran, okurken insanı düşündüren, aynı zamanda da okuma zevkini iliklerine kadar yaşatan güzel bir kitap.