Yedinci Adam Avrupa’da Bir Göçmen İşçinin Hikayesi
Tanıtım Bülteni
Göçmen işçinin deneyimini okura taşıyabilmek için bir yandan siyasi analize bir yandan şiire ihtiyaç duyduk. Hem ekonomistlerden alıntılar yaptık, hem bir hikâye anlatıcısı gibi kurguladık. Hepsinden önemlisi fotoğraflara ihtiyaç duyduk. Böylece Görme Biçimleri’nde başladığımız deneysel süreci tekrarlamış oluyoruz. Bu kez başka bir konuda, sözle ve görüntülerle göçmen işçinin maddi koşullarına ve hissettiklerine yakınlaşabilmeyi amaçladık... “Bugün hâlâ İstanbul’un bir gecekondu semtinden, bir Yunan limanından, Madrid’in, Şam’ın ya da Bombay’ın bir kenar mahallesinden bu kitabı ele geçirip ilk okuduklarında nasıl etkilendiklerini anlatan Güneyli okurlara rastlıyorum. Böyle yerlerde kitap doğru bir adrese ulaştı, dostça ilgi gördü. Yedinci Adam bu okurlar için artık sosyolojik ya da birinci dereceden siyasal bir risale değil, daha çok bir aile albümü – insanın yakınlarının hikâyelerine, hatıralara, bir dizi yaşanmış anlara rastlayacağı bir albüm.”–John Berger
Fotoğrafların ve metnin uyumu çok etkileyici. Avrupa’da 7. adam olmak özellikle Almanya’daki Türk işçileri Türk olmayan birinin gözünden görmek ve okumak çok güzeldi.
Erkek göçmen işçiler üzerinden göç, göçmen ve yabancılık konusunu ele alıyor. Şiirli fotoğraflı bütünsel olmayan bir metin anlayışı var. Bu da akıcı olmasını sağlamış.
Göçmen işçilik ve göçmenlik üzerine bir kitap ancak belirli bir öyküyü ya da insan öykülerini anlatmaktan çok işin felsefesine değinen bir kitap. Yer yer akademik makale tadında ve biraz sıkıcı. Bol bol fotoğraf eklenmiş kitaba. Onlar olmasa okunmaz zaten. Göçmen işçilik üzerine “11.Peron” daha başarılı bir kitap bence.
Kitap Yorumları - (4 Yorum)
Türkiye’den Almanya’ya iş göçünün 60.yılında aldığım bir kitap..Göçmenlerin yaşadığı içler acısı durumlar fotoğraflarla gözler önüne seriliyor.
Fotoğrafların ve metnin uyumu çok etkileyici. Avrupa’da 7. adam olmak özellikle Almanya’daki Türk işçileri Türk olmayan birinin gözünden görmek ve okumak çok güzeldi.
Erkek göçmen işçiler üzerinden göç, göçmen ve yabancılık konusunu ele alıyor. Şiirli fotoğraflı bütünsel olmayan bir metin anlayışı var. Bu da akıcı olmasını sağlamış.
Göçmen işçilik ve göçmenlik üzerine bir kitap ancak belirli bir öyküyü ya da insan öykülerini anlatmaktan çok işin felsefesine değinen bir kitap. Yer yer akademik makale tadında ve biraz sıkıcı. Bol bol fotoğraf eklenmiş kitaba. Onlar olmasa okunmaz zaten. Göçmen işçilik üzerine “11.Peron” daha başarılı bir kitap bence.