Abdullah Öcalan ise sürekli fikir değiştiriyordu. Korkuyordu dışarı çıkmaya. Aklı fikri Hollanda’ya sığınmaktı. Bunun için de Nairobi’deki Hollanda büyükelçisi ile aynı kentteki Yunan büyükelçisi telefonda sık sık bu konuyu konuşuyordu. Ama Hollanda hükümeti buna hiç sıcak bakmıyordu. Öcalan’ı istemiyordu. Başına bela olmasından korkuyordu. Yunan büyükelçisi ve Öcalan’ın yanındakiler Hollanda büyükelçisini tekrar aradılar. Büyükelçi nihayet kendilerine iyi haberi verdi. Onun siyasi sığınma isteğini kabul edeceklerdi. Bir uçak yarın Naibori’ye gelecek ve Öcalan ile yanındakileri alıp Hollanda’ya götürecekti. Yunanlılar da çok mutluydu, Öcalan ve adamları da. Ancak yanıldıkları çok küçük ama hayati önemde bir nokta vardı. Onlar telefonda Hollanda büyükelçisi ile konuştuklarını sanıyorlardı…
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
sedat sertoglu’nun tanrının aklını almak dıgr kıtabıda harıka bır kıtaptı.. türk istıhbaratının ne kadar onemlı oldugunu anlatıyordu tsklerrrrrr
Sayın Sertoğlu gazetecilikteki engin tecrübeleriyle ve usta kalemiyle çok şeyi anlatmış. kitap yazarın yaşadığı olaylar dizisi olarak gelişiyor ve devam ediyor. Her yerde bir tanıdığının bulunması hayli ilginç olmakla beraber en tecrübelere sahip önemli gazetecilerimizdendir.kendisini tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.
bir gazeteciden beklenemeyecek şeyler yasamış kendisini kitabı almadan önce tanımıyordum ama büyük ve önemli biri olduğunu bu sayede öğrenmiş oldum. anılarını biz gençlere aktardığı için çok teşekkürler ,arkadaşlar okuyun bilmediğiniz çok şey öğreneceksiniz