Romain Gary (1914-1918) yirmi yaşında yazmaya başladığı, ülkeden ülkeye, kıtadan kıtaya taşıyarak yaşamınını bir parçası haline getirdiği bu romanı, ancak otuz yıl sonra, 50 yaşına varınca ve Emile Ajar takma adıyla yayımlar. Romanın başkişisi genç bir yazardır; insanların da, onların yaşamlarının da, dünyanın da gerçek olmadığını, herkesin bir oyun, 'mış gibi' oyunu (Pseudo oyunu) oynadığının farkına varmış bir kişidir...Romain Gary'nin ölümünden sonra ortaya çıkan vasiyetinden de anlaşılacağı gibi, bu roman, Romain Gary için, bir tür öç alma, insanların yapaylıklarını, değer yargılarının kofluğunu yüzlerine vurma eylemi olmuştur.
Emile Ajar yada Roman Gary’nin eserlerini daha önce okumamıştım. İlk olarak da Buket Uzuner’in Balık İzlerinin Sesi adlı kitabında haberdar oldum bu yazardan. Çok geç kalmışım okumak için çok. Mış gibi oyunu 🙂 aslında ne kadar çok yapıyoruz bunu günlük yaşamımızda. Okuyun anlayacaksınız…
Emile Ajar, ya da nam-ı diğer Romain Garry, kendi beyin fırtınası içinde yazdığı bu kitapla sizi yerden yere vuracak. Kitabı bitirip bir kenara koyduktan sonra anlayacaksınız “mış gibi”lerin hayatımızı ne kadar esir aldığını…
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Emile Ajar yada Roman Gary’nin eserlerini daha önce okumamıştım. İlk olarak da Buket Uzuner’in Balık İzlerinin Sesi adlı kitabında haberdar oldum bu yazardan. Çok geç kalmışım okumak için çok. Mış gibi oyunu 🙂 aslında ne kadar çok yapıyoruz bunu günlük yaşamımızda. Okuyun anlayacaksınız…
Emile Ajar, ya da nam-ı diğer Romain Garry, kendi beyin fırtınası içinde yazdığı bu kitapla sizi yerden yere vuracak. Kitabı bitirip bir kenara koyduktan sonra anlayacaksınız “mış gibi”lerin hayatımızı ne kadar esir aldığını…