Ümit Kaftancıoğlu adı sanatla, örgütlenme ile, dirençle, yaşama sevincini ile zaten bütünleşmişti sevenlerinin aklında. Gülüşü, kargışı, trajedisi ve komedisi ile önce dağların ardında yitik, sahipsiz yaşayan Anadolu köylüsünü bütün doğallığı ile yüzleştirdi okur kitlesi ile. Daha sonra gecekonduların içini gösterdi okuyucuya. Son döneminde ise çocuk yazınına ağırlık verdi. İyilerin bir başına değil örgütlenme ile, sihirle değil zeka ile akzandığı, kendini değil toplumu kurtarmanın öneminin anlatıldığı, kötülerin boynuzlu, kurt dişi değil, zalim, çıkarcı, halkına düşman yöneticilerin olduğu kitaplar. Ümit Kaftancıoğlu yaşarken köylüye, işçiye borcunu ödemekle görevli bildi kendini. Öyle ki canı pahasına… Öldürülmesinden sonra da Garip’i Ümit yapan iki medyadan biri olan yazın dünyasına borcumuzu ödemek de bizim boynumuzun borcu. Ümit Kaftancıoğlu Öykü Ödülleri de babamın. Yazın ortamında yarışmadan bildik isimlere denk gelmek hepimizi mutlu ediyor lbet. Birbiri ardına geçen yıllar gönencimizi artırıyor öykü yarışmasının düzenleyicileri olarak. Basında, internette yeni yazarların isimlerinden söz ettirebiliyor, öykü yazımı için ikirciklenen yazar adaylarına arzu verebiliyorsak, hak ettikleri tanınmışlığa biraz daha çabuk kavuşmalarına yardımcı olabiliyorsak ne mutlu. İnsanlığa karşı görevini sanatla, yazıyla yapmaya çalışan, kendini bu yolla gerçekleştiren yazın emekçilerinin yanında onlarla aynı hayatı solumanın eşsiz hazzını duyumsayarak da bizim payımıza düşen.