Üç Devin Buluşması, bir ülkücü, bir solcu, bir İslamcı'nın bir araya gelişini ve düşünceleriyle eylemlerini anlatan sıra dışı bir roman. Bir roman ama gerçekleri de işaretleyen ve bu gerçeklerin ışığında herkesi durduğu yerin anlamını düşünmeye sevk eden bir roman. Ve belki de bu romanı okuduktan sonra siz de harekete geçeceksiniz. Bir ve beraber olmanın yollarını arayacaksınız! En azından "Neden böyle düşman kardeşler gibiyiz?" diye soracaksınız. Üç farklı idealistin bir idealizmde, milli çizgide ulusal endişelerle buluşmasının romanı olan "Üç Devin Buluşması"nı eminiz ki bir çırpıda okuyacaksınız. Çocuğunuza bu yetmeyecek bi kere daha okuyacaksınız ve belki de yeni buluşmaları gözleyeceksiniz. "Doğru" diyeceksiniz ve belki de kanatlanacaksınız. Çünkü bu kitabı okuduktan sonra düşünmemeniz ve rahat oturmanız çok zor olacak.
Türkiye’nin asırlar boyu içinde bulunduğu tehlikeyi, yani bu vatan üzerinde yaşayan insanların nasıl bölünmek istendikleri olgusuna karşı yazılmış bir kitap. Siyasal görüşlerin ne kadar farklı olurlarsa olsunlar milliyetçi bir çizgide buluşabileceklerini hayal etmiş yazar. Hayal diyorum, çünkü aslında güzel bir tema seçilmiş olmasına rağmen bir hayal gibi okuyucuya sunulmuş bu kitap, yer yer konu ve anlam boşluklarına sahip ki bu durum bütünlüğü oldukça bozuyor. Sanki Üstünkörü yazılmış, satır araları doyurucu değil. Tanımlamalar daha uzun tutularak yada bazı olay geçişleri daha kapsamlı anlatılarak yazılmış olsaydı belki güzel bir konu bu şekilde yitirilmezdi. Bir de son zamanlarda popüler olan “derin devlet” içerikli dizi filmleri andıran bir kurguyla yazılmış ve insanda senaryo okuyormuş izlenimi yaratıyor. Eksikliklerine rağmen çabuk okunan bir kitap oluşu artı bir özellik olarak değerlendirilebilir.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Türkiye’nin asırlar boyu içinde bulunduğu tehlikeyi, yani bu vatan üzerinde yaşayan insanların nasıl bölünmek istendikleri olgusuna karşı yazılmış bir kitap. Siyasal görüşlerin ne kadar farklı olurlarsa olsunlar milliyetçi bir çizgide buluşabileceklerini hayal etmiş yazar. Hayal diyorum, çünkü aslında güzel bir tema seçilmiş olmasına rağmen bir hayal gibi okuyucuya sunulmuş bu kitap, yer yer konu ve anlam boşluklarına sahip ki bu durum bütünlüğü oldukça bozuyor. Sanki Üstünkörü yazılmış, satır araları doyurucu değil. Tanımlamalar daha uzun tutularak yada bazı olay geçişleri daha kapsamlı anlatılarak yazılmış olsaydı belki güzel bir konu bu şekilde yitirilmezdi. Bir de son zamanlarda popüler olan “derin devlet” içerikli dizi filmleri andıran bir kurguyla yazılmış ve insanda senaryo okuyormuş izlenimi yaratıyor. Eksikliklerine rağmen çabuk okunan bir kitap oluşu artı bir özellik olarak değerlendirilebilir.