İlkel dönemden günümüze tiyatro sanati gelişerek çok tanrili dinlerden tek tanrili dinlere kadar pek çok zaman diliminde kendine yer bulmuştur. Her dönem ve her kültür, kendi tiyatro mimari gereklilikleri adina farkli araştirmalara ve farkli uygulamalara başvurmuştur. Tiyatro ilk kez m.ö 6.yy’da yunan toplumunda dinden özerkleşerek bir sanat olarak kabul edilmeye başlanmiştir. Bu gelişme, tiyatro binasini kent tasarimlarinda sabit bir eleman haline getirmiş ve tiyatro mimarisinin gereklilikleri netleşmeye başlamiştir. Antik yunan’dan sonra her toplum, belirlenen bu mimari gereklilikleri kendi siyasi, dini ve sosyal durumlarina göre değiştirmiş ya da dönüştürmüştür. Dünyada var olan her gelişme tiyatro mimarisini de etkilemiştir. Günümüz tiyatro mimarisi ise modern çağda farkli sahneleme tekniklerine olanak sağlayan, şehirleşmenin alanlari kisitladiği ve hatta zaman zaman alan birakmadiği bir ortamda gelişim göstermektedir. Antik yunan tiyatrosunda görülen amfi tiyatrolar, yerlerini kara kutu sahnelere, 6000 kişilik salonlar ise 30 - 40 kişilik stüdyolara birakmiştir. Bu çalışmada, tiyatro mimarisinin tarihsel gelişimi, sahne yapıları üzerinden incelenmiştir
Kitap Yorumları - (0 Yorum)