Ülkemizde İslam hakkında araştırmalar yapan değerli fikir insanlarının üzerlerindeki çekingenlikleri yakın zamanda atmaya başladıklarına ve eskiden yapılmaya imtina edilen bazı teşhislerin rahatlıkla dillendirildiğine tanık oldukça, bu sürecin üzerindeki sis bulutları da yavaş yavaş dağılmaya başlamaktadır. İnsan her belanın suçunu bu kadar kolay üstlenmek niyetinde değildir. Çünkü başına bir musibet geldiğinde, ceza, sadece kendisi ile Tanrı arasında bir sır olarak kalmamış, herkes tarafından bilinir olmuş demektir. O güne kadar elde etmeye çalıştığı saygınlığını ve maddi gücünü yitirdikçe, insanların elinde eziyete açık bir hale gelmiş, itilip kakılmaya başlanmış, kendisine yakıştırdığı imajında büyüklü küçüklü sarsıntılar olmuştur. İnsan bu durumda Tanrısal narsisizmle kendi narsisizmi arasında sıkışıp kalmıştır. Tanrı’ya olan nefretini –sırf O’na bunu yapamadığı için- ya insanlardan çıkarmaya başlayacak ya da iki narsisizmi birbiriyle uzlaştırmaya gayret edecektir. Bu iki yoldan biri İslami terörizmin, diğeri de tasavvufun başlangıcıdır.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)