Bilimin ölçülebilir gerçekleri ile kalbin ölçüye gelmez mıntıkalarının kesiştiği öyküler... Andrea Barrett, National Book Award’u kazanan bu öykü kitabında, bilim insanlarının aşklarını, hırslarını ve tabiatı anlama çabalarında uğradıkları hayal kırıklıklarını anlatıyor. Gregor Mendel’in bezelyelerle yaptığı kalıtım deneylerinin hüzünlü öyküsü, yıllar sonra bir genç kadının ruhunu ve hayatını şekillendiriyor. Bilimsel merak ile para kazanma hırsı arasında bocalayan bir genç adam, Darwin’in ve Wallace’ın seyahatlerinin izinden giderek kendi yolunu bulmaya çalışıyor. Canlı türlerini adlandırmak ve sınıflandırmakla geçen bir ömrün son demindeki Carl Linnaeus zihinsel bir sisin içinden geçmişin muhasebesini yapıyor. 18. yüzyılda göçebe kırlangıçların peşine düşerek bilimsel bir keşifte bulunan iki kadın, erkek egemen bilim camiasında kendilerine yer açmaya çalışıyor. Aşk acısıyla baş etmeye çalışan Kanadalı bir doktor, kıtlık yüzünden göç ettikleri Yeni Dünya’ya salgın hastalıkları da taşıyan İrlandalı göçmenler için çırpınırken buluyor kendini.
19. yy’ da tabiatla bir şekilde iç içe olan bilim insanlarının sıcacık öyküleri basit bir dille ve güzel kurgularla anlatılmış. Dili hafif ve zihnen asla yormayan, bir çırpıda bitirebileceğiniz merak uyandıran öykülere sahip. Öykülerin çıkış noktası bilim ve bilim insanları, fakat asıl anlatılan bu insanların duyguları ve yaşadıkları. Bütün öyküleri beğenerek okudum, tavsiye ediyorum.
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
19. yy’ da tabiatla bir şekilde iç içe olan bilim insanlarının sıcacık öyküleri basit bir dille ve güzel kurgularla anlatılmış. Dili hafif ve zihnen asla yormayan, bir çırpıda bitirebileceğiniz merak uyandıran öykülere sahip. Öykülerin çıkış noktası bilim ve bilim insanları, fakat asıl anlatılan bu insanların duyguları ve yaşadıkları. Bütün öyküleri beğenerek okudum, tavsiye ediyorum.