Galaktik iç savaş yıldızların arasında ve uzayın uçsuz bucaksız derinliklerinde devam etmektedir. Onlarca Orta Halka gezegeninin savaş alanlarında, İmparatorluk’a karşı verilen direnişi ezmeye kararlı olan acımasız fırtına askerleri lejyonları, ortaya çıktıkları her yerde özgürlük savaşçılarının donanmasıyla olan yakın ve şiddetli çarpışmalarını sürdürmektedir. Yıkılmış şehirlerin cadde ve sokaklarında, Asi İttifakı’nın cephe hattı saldırıya geçip imparatorluk bölgesinin daha da derinlerine girerek kara savaşının kanlı ve vahşi gerçekleriyle boğuşmaktadır.  Saldırının başını, Alacakaranlık Bölüğü olarak da bilinen Altmış Birinci Çevik Piyade Birliği’nin erkek, kadın, insan ve insan olmayan askerleri çekmektedir. Bu muhalif ekibin tecrübeli, savaş yorgunu ve birbirilerine aşırı derecede sadık mensupları, diğerlerinin öldüğü yerde hayatta kalmayı inatla başarmış ve bu meydan okumaları, en ölümcül tehlikelere karşı bile en güçlü silahları olmuştur. Düşmanın sayıca üstünlüğü ve ateş gücü karşısında Asiler’e geri çekilme emri geldiğinde, Alacakaranlık Bölüğü bu emri isteksizce uygular. Ardından, beklenmedik bir müttefik, stratejik denklemi radikal bir şekilde değiştirip İttifak’ın en zorlu savaşçılarına, geri çekilmeyi tersine çevirmeleri için çok önemli bir şans verir. Emirler olsun veya olmasın; silah gücü yetersiz ve bir başına kalan ama pes etmeyen Alacakaranlık Bölüğü, silahlarını doldurur ve savaşın en cesur manevrasını yapmaya hazırlanır: Siperlerdeki kirli savaşı bırakarak oyunu değiştirecek mutlak hedefe, İmparatorluk’un askeri mekanizmasının kalbine saldıracaktır.