Dini hitabet, başlangıçta tebliği şeriat vasfının bir gereği olarak bizzat peygamberler tarafından kullanılmıştır. Doğuşu ve gelişmesi de bu yolla olmuş, insanların ilahi mesajlarla tanışmasını temin ve manevi hayatlarının teşekkülünde önemli rol oynamıştır. Bu görev peygamberlerden sonra onların ümmetlerine, ümmetlerinin içerisinden de bu görevi layıkıyla yapabilecek, gerekli donanıma sahip kimselere geçmiştir. Her devirde örneklerine rastlamak mümkün olan bu insanlardan birisi de XVI-XVII. Yüzyıllarda Osmanlı toplumu içerisinde yerini alan Aziz Mahmud Hüdayi'dir. Hüdayi'nin vaazlarından oluşan Sohbetler (Nasayıh ve Mevaiz) adlı eseri, dergahtaki meclis ve sohbetlerde tutulan notlardan oluşmakta ve dini hitabette klasik vaaz üslubunun bütün özelliklerini taşımaktadır.
Büyük Osmanlı mutasavvıfı Celvetiyye piri Azi Mahmud Hüdai’nin “halka açık” olarak yaptığı cami sohbetleri sırasında tutulan notlardan oluşan bir risalenin günümüze aktarılması ile oluşmuş bir eserdir. “Cami cemaati” düzeyinde ele alınan konuda ayet; hadis ve menkıbeleri sıralayan bir vaaz uslubunun seçilmesi tasavvufun ” insanlara onların anlayış derecesine göre hitab edin” düsturuna Hüdai’nin de riayet ettiğini göstermektedir. İlgili konudaki ayet-hadis-menkıbe sıralaması da bu büyük mutasavvıfın nasıl bir ilmi disipline sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Keşke bugün de aynı tarzda hitap eden sistematik bir yaklaşımla cemaatine hitap eden vaizler olsaydı da bir ay boyunca -mesela bir Ramazan- o vaizi dinleyen insanlar bir ya sonunda bir tefsir; birkaç hadis ve birkaç da menkıbe kitabı okumuş kadar bilgilenmiş olabilselerdi… Böyle bir vaiz varsa haber verin de gidip dinleyelim… Belki anlattıklarını not alan bulunur da bakarsınız 300 yıl sonra bile okunacak bir kitap ortaya çıkar… Aziz Mahmud Hüdai (rh. a.)’nin bu Sohbetler kitabı gibi… Heyhat nerede o günler ; nerede o vaizler!!..
Kitap Yorumları - (1 Yorum)
Büyük Osmanlı mutasavvıfı Celvetiyye piri Azi Mahmud Hüdai’nin “halka açık” olarak yaptığı cami sohbetleri sırasında tutulan notlardan oluşan bir risalenin günümüze aktarılması ile oluşmuş bir eserdir. “Cami cemaati” düzeyinde ele alınan konuda ayet; hadis ve menkıbeleri sıralayan bir vaaz uslubunun seçilmesi tasavvufun ” insanlara onların anlayış derecesine göre hitab edin” düsturuna Hüdai’nin de riayet ettiğini göstermektedir. İlgili konudaki ayet-hadis-menkıbe sıralaması da bu büyük mutasavvıfın nasıl bir ilmi disipline sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Keşke bugün de aynı tarzda hitap eden sistematik bir yaklaşımla cemaatine hitap eden vaizler olsaydı da bir ay boyunca -mesela bir Ramazan- o vaizi dinleyen insanlar bir ya sonunda bir tefsir; birkaç hadis ve birkaç da menkıbe kitabı okumuş kadar bilgilenmiş olabilselerdi… Böyle bir vaiz varsa haber verin de gidip dinleyelim… Belki anlattıklarını not alan bulunur da bakarsınız 300 yıl sonra bile okunacak bir kitap ortaya çıkar… Aziz Mahmud Hüdai (rh. a.)’nin bu Sohbetler kitabı gibi… Heyhat nerede o günler ; nerede o vaizler!!..