Uzun bir aradan sonra yayımlanan ikinci romanında Yasemin Yazıcı yakın ve süregelen tarihimizde, insanların hayat karşısında duruşlarını anlatmayı sürdürüyor. Melike, ruhunu ehlileştirememiş bir yitik kuşak bireyidir. Kendi uzaklığına çekildikçe, uyumsuzluğu da iyice uygunsuzlaşır çevresinde. Gün geçtikçe bilinci; yaşamı duyumsayacağı o en uygun uzaklıkta durur. Ne gözleri kamaşacak denli yaşamın içindedir ne de göremeyecek denli uzağında.Çevresinde sürmekte olan yaşam bir iletişimsizliktir onun için; çoğu zaman da yalnızca bir gürültü. Sahte bir hayatın, gerçek olmayan renkli ışıklarında oyalanıp, aldatamaz ruhunu.O içsel savrulma gelgitleri başlar.. Ona umut veren yaşamın izlerini özler.. Eski dirimlerini, arkadaşlıklarını, yaşam karşısında o hesapsız duruşlarını, düşleri, aşkları, mücadelelerini.. Özler.Bir gün o içsel fırtınalarının birinde, zamanı da yakalar. Zamanı yakaladığı o anda, zaman içinde kaybolur ruhu. Zaman artık onun kendi seçtiği bir tarihtir. Son o tarihin içindedir.Son'un sürecinde Zeycan'la karşılaşır. Dağda iki kadın.. Biri güncel değersizlikten kaçıyor öteki ölümden .. İki kadın.. Hiç dertleşmeden, hiç tanışmadan ortak bir son'un içinde birlikte yürürler..Son az ötede.
Kitap Yorumları - (0 Yorum)