Hem Kur’an’da hem de sünnette Ashab-ı güzinin adalet ve faziletlerine dair birçok nas ve rivayet bulunmaktadır. Bu ayetlerden bazıları şunlardır;“Şüphesiz Allah, o ağacın altında sana biat ederlerken müminlerden razı oldu. Kalplerinde olanı bildi ve onların üzerine huzur, sükûnet indirdi ve onlara fetih verdi.” [Fetih, 48/18]“Muhammed, Allah’ın Rasûlüdür. Onunla beraber olanlar kafirlere karşı çok şiddetli kendi aralarında ise merhametlidirler. Sen onları rükû edenler, secde edenler, Allah’ın lütfunu ve rızasını isteyenler olarak görürsün. Onların secde izinden alametleri yüzlerindedir. İşte onların Tevrat’ta ki vasıfları budur. İncil’deki vasıfları ise bir ekin gibidir ki: Filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, nihayet sapı üzerine dosdoğru dikilmiştir. Bu çiftçilerin hoşuna gider. (Onlar hakkındaki bu benzetme) kafirleri onlarla öfkelendirmek içindir. Allah, onlardan iman edip salih amel işleyenlere mağfiret ve büyük bir mükâfat vadetmiştir.” [Fetih, 48/29]“(Savaşsız elde edilen ganimet malları özellikle,) Allah’ın lütfunu ve rızasını isterken, Allah’a ve Rasûlüne yardım ederken memleketlerinden ve mallarından çıkarılıp uzaklaştırılan fakir muhacirlere aittir. İşte onlar sadık olanların ta kendileridir. Muhacirlerden önce Medine’yi yurt edinip imanı kalplerine yerleştirenler ise, kendilerine hicret edenleri severler. Onlara verilen ganimet mallarından dolayı içlerinde hiçbir ihtiyaç hissetmezler. İhtiyaç içinde olsalar bile, onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. Onlardan (Muhacir ve Ensar’dan) sonra gelenler ise: “Rabb’imiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Müminlere karşı kalbimizde bir kin bırakma. Rabb’imiz! Şüphesiz ki sen, Çok şefkatli ve çok merhametlisin” derler.” [Haşr, 59/8-9-10]
Kitap Yorumları - (0 Yorum)