Bu kitap, Risale-i Nur’un içsel bütünlüğünü ve söylem tutarlılığını sağlamak amaçlıdır. Bir başka deyişle bu çalışmanın her bir argümanı ve argümanların sonuçlarının değerlendirilmesi ve sunulması konusunda farklı bir söylem ve sonucu da hatırlatmaktadır. Bu çalışmada öne sürülen materyalin temel ortak karakteri ne kadar farklı biçimlerde görünse de, en önemli özelliği aynı ortak amaca hizmet etmektedir. Bu kitap ne kadar haklı veya haksız konumunda olursa olsun, kendi alanında tek, yekta ve bir özgünlüğe sahip olmamakla birlikte, derli toplu bir özgünlüğe sahip olduğunu söyleye biliriz. Bu kitap birkaç amacı taşımaktadır. Birincisi: Risale-i Nur üzerinde yapılan kültürel, hukuki ve siyasal boyutu olan çalışmaların kavramsal olarak yeni bir analizinin ve teorisinin gerekliliğini, ayrıca yeni bir Tarihçe-i Hayat’a olan ihtiyacı vurgulamaktadır. İkincisi: Risale-i Nur üzerinde yapılan araştırma ve yazıların yeni bir çatı kurmaya olan ihtiyacına dikkat çeker. Üçüncüsü: Günümüz Risale-i Nur cemaat ve neşriyatlarının Risale-i Nur adına ürettiği bugünkü siyasal ve söylemsel iddiaları, Risale-i Nur metninin özgünlüğü ile karşılaştırmak, metni kritik etmek ve böylece parçalanmış, farklı parçalarındaki güç ilişkileri ve kendi iç ve dış yapısal güçlerini belirleyenler tarafından ileri sürülen geçmiş ve bugünü, bir heyet tarafından münazaraya açılması, orijinal nüshalar üzerinden metnin hareket alanı olan unsurların varlığını ve tarihi ile birleştirilmesine olan ihtiyaca dikkat çeker. Metni incelemek, Risale-i Nur’un mahiyetine dokunmaktır. Metin eksenli inceleme, aynı zamanda kültür ve düşünce dünyasına hâkim olan ideolojik yönlendirmeleri de aşarak, bilimsel zihniyeti gerçekleştirebilmemizin teminatıdır. Metnin sıhhatinin araştırılması, netleştirilip formüle edilmesi de ancak Risale-i Nur’un yeniden okumaya tabi tutulması ile mümkün olabilir. Risalelerde yapılan tahrifatları incelerken gözümüze çarpan önemli bir nokta var: Türk kültürel kodlarına ait yorumların, Risale-i Nur'un kendi kültürel vurgusundan bile öncelikli olarak aşılama yöntemiyle metne uygulanmış olduğunu söyleyebiliriz. Bu iddiamız kitapta genişçe ele alınmış, sayısız örnekle temellendirilmiştir. Türk kültürünün, çeşitli yorum yöntemleriyle kendine ait -zımni de olsa- bir anlayışı hâkim kıldığı ve orijinal metin üzerinde hakimiyet kurduğu göze çarpmaktadır. Metin anlayışı ve yorumları gelenek içinde yapılan bir düşünsel yolculuktan ibaret olmayıp, bilakis bunun ötesinde metnin içindeki kayıp boyutun araştırılması tanımlanması ve hukuki statüsü de netleştirilmelidir. En nihayetinde bu kitabın oluşmasına neden olan zamanlama, Türkiye kamuoyu tarafından da bilindiği gibi, Diyanet İşleri Başkanlığının Risale-i Nur eserlerini basma konusundaki girişimidir. Kitabın ilk hali; “Risale-i Nur Külliyatında Yapılan Tahrifatlara İlişkin Rapor” şeklinde otuz adet olarak çoğaltılmıştır. Rapor, kurumlara, yayın evlerine ve ilgili şahsiyetlere birer kopya olarak gönderilmiştir.
Mücahid Bilici’nin-Hamal Kürd- kitabında önerdiği , Risale-i Nur külliyatındaki Kürdistan ve Kürd vurgularının nasıl tahrip edildiğini anlattığı kitap, yaklaşık 800 sayfa ve belgelerle anlatım sunulmuş
Aytemur’un bu çalışması ana kaynak olma özelliğini her zaman koruyacaktır. Zira merkez nurcularının doğrudan veya dolaylı olarak yapmış oldukları tahrifatları gözler önüne sermesi oldukça önemli. Çalışmanın birinci elden ve orjinal kaynakları dayanması, eserin kıymetini daha da kıymetlendirmektedir. Aytemur’un bu ciddi çalışması üstad Bediüzzaman ve Risale-i Nur ve hatta Kürtlerle ilgili çalışmalarda bulunmak isteyenler için vazgeçilmez bir kaynak olmak durumundadır. Bu eseri hazırlamasından dolayı yazardan Allah razı olsun.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Mücahid Bilici’nin-Hamal Kürd- kitabında önerdiği , Risale-i Nur külliyatındaki Kürdistan ve Kürd vurgularının nasıl tahrip edildiğini anlattığı kitap, yaklaşık 800 sayfa ve belgelerle anlatım sunulmuş
Bu çalışmada öne sürülen materyalin temel ortak karakteri ne kadar farklı biçimlerde görünse de
İlgilisine ilginç gelecek bir çalışma…
Aytemur’un bu çalışması ana kaynak olma özelliğini her zaman koruyacaktır. Zira merkez nurcularının doğrudan veya dolaylı olarak yapmış oldukları tahrifatları gözler önüne sermesi oldukça önemli. Çalışmanın birinci elden ve orjinal kaynakları dayanması, eserin kıymetini daha da kıymetlendirmektedir. Aytemur’un bu ciddi çalışması üstad Bediüzzaman ve Risale-i Nur ve hatta Kürtlerle ilgili çalışmalarda bulunmak isteyenler için vazgeçilmez bir kaynak olmak durumundadır. Bu eseri hazırlamasından dolayı yazardan Allah razı olsun.
risalei nurda kürt kürdistan ve siyasi konularla ilgili yapılan tahrifatlar…