Osmanlı sarayı, üç kıtaya asırlar boyunca hükmeden bir cihan imparatorluğunu simgeler. Saray bir muktedir oluştur. Ve genellikle muktedirlerin tarihi incelenir. Elinizdeki çalışma, sarayın gizemli v eloş koridorlarını anlatmaktadır. Bu koridorlara açılan kapıları araladığınızda, karşınıza erotizm ve şehvetin binbir çeşidi çıkar. Haremağaları, cariyeler, rakkaseler, sazlı sözlü alemler, iç oğlanlar, afyon partileri, afrodizyaklar, pezevenkler, hadım edilmeler, gerdek geceleri, çöpçatanlıklar, avrat pazarları cinsellik cümbüşünün yalnızca birkaç tanesidir. Cinselliğin dizginsiz kudreti ve uçların tahrip edici tahriki sizleri saracaktır. Sarayın davetsiz bir konuğu, loş koridorların gerilim ve heyecan yüklü bir yolcusu olmaya ne dersiniz!..
Bence, sırf Osmnalı’yı kötülemek için yazılmış bir kitap. Üstelik başkalarının kitaplarından alıntı yapılıp, üstüne yorum katılmış. Biraz ondan alıntı yapmış biraz bundan. Kitapta kullanılan dil ve üslup ta çok çirkin. Neticede iyi veya kötü Osmanlı ve harem bizim geçmişimiz. Haremle ilgili çok kitap okudum fakat bu kadar çirkinini görmedim. Ayrıca yazarın bu konuda ne kadar araştırma yaptığını merak ediyorum. Yaşanan olayları bire bir yaşamış gibi anlatması da ilginç.
Merkez-i Hilafeti bir fuhuş merkezi olarak gösterilebilecek kadar cinsel duygu ve akli muvazene bozulabiliyorsa bugün çocuklara ve hayvanlara tecavüz edenler de bir ölçüde “anlaşılabilinir” demektir !!! Yazarın fantazileri batılı oryantalist fantastik yazarları bile geride bırakmış gibi.. Ama buna “terakki” değil “sükût” denir..
bu kitabi Almanya`da harem üzerine yazdigim bitirme tezimde avrupalilarin 19. yüzyilda kaleme aldiklari yanlis ve hicbir birinci el kaynaga dayanmayan harem hikayelerinin etkisinde kalan ayni derecede bilgisiz türk yazarlarin kitaplarina bir örnek babinda kullanmak icin kütüphaneden ödünc aldim. Ama bu kadarini ben bile beklemiyordum, cünkü en önyargili en bilgisiz avrupali seyyahin hatiratinda bile böyle cirkin böyle iftira dolu bu derece hayal ürünü safsatalar okumadim. En basta kapaktaki girgir dergisindeki kadin karikatürlerini aratmayacak resim kitabin ciddiyetsizligi hakkinda ilk ipucunu veriyor. Sonra arka kapakta kitabin icerigi ile ilgili kisimdaki usluptan da anliyorsunuz yazarin niyetini, osmanli haremi hakkinda sansasyonel iddialar ileri sürerek kitabi satmak! kullanilan kaynaklarin %90 i zaten ya kendi gibi alintici tarih iftiracilari veya bilgisiz 19. yüzyil avrupali gezginler. cok sey söylemeye gerek yok aslinda yukarida kitap hakkindaki tanitici bilgiyi okuyan herkes kitabin fantazi dolu “loş koridorlari” hakkinda az cok fikir ediniyor…
Tam anlamıyla rezillik.Bu kadarı da pes.Koskoca Osmanlı Devletini karalamak bu kadar kolay olmasa gerek.Ne kanıt,ne belge hiç bir şey yok.Dikkatimi çeken başka bir olayda Yazar İ.Metin An hakkında ne bir bilgi ne yazar kitap hakkında bir önsöz hiçbir şey yok.Bu zamana kadar kitapyurdundaki arkadaşlara bir çok kitap önerdim.Ama bu kitabı kesinlikle önermiyorum.Çünkü okuyup sinir olmalarını istemiyorum.
İnsanlar neden bukadar Osmanlının Belden aşağısıyla uğraşıyor anlamak mümkün değil.Bukadar şanlı bir tarihin kurcalanacak başkaşeyi kalmamış gibi böyle seviyesiz kitaplarla insanların vaktini ve parasını almak ne büyük bir gaflet.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Bence, sırf Osmnalı’yı kötülemek için yazılmış bir kitap. Üstelik başkalarının kitaplarından alıntı yapılıp, üstüne yorum katılmış. Biraz ondan alıntı yapmış biraz bundan. Kitapta kullanılan dil ve üslup ta çok çirkin. Neticede iyi veya kötü Osmanlı ve harem bizim geçmişimiz. Haremle ilgili çok kitap okudum fakat bu kadar çirkinini görmedim. Ayrıca yazarın bu konuda ne kadar araştırma yaptığını merak ediyorum. Yaşanan olayları bire bir yaşamış gibi anlatması da ilginç.
Merkez-i Hilafeti bir fuhuş merkezi olarak gösterilebilecek kadar cinsel duygu ve akli muvazene bozulabiliyorsa bugün çocuklara ve hayvanlara tecavüz edenler de bir ölçüde “anlaşılabilinir” demektir !!! Yazarın fantazileri batılı oryantalist fantastik yazarları bile geride bırakmış gibi.. Ama buna “terakki” değil “sükût” denir..
bu kitabi Almanya`da harem üzerine yazdigim bitirme tezimde avrupalilarin 19. yüzyilda kaleme aldiklari yanlis ve hicbir birinci el kaynaga dayanmayan harem hikayelerinin etkisinde kalan ayni derecede bilgisiz türk yazarlarin kitaplarina bir örnek babinda kullanmak icin kütüphaneden ödünc aldim. Ama bu kadarini ben bile beklemiyordum, cünkü en önyargili en bilgisiz avrupali seyyahin hatiratinda bile böyle cirkin böyle iftira dolu bu derece hayal ürünü safsatalar okumadim. En basta kapaktaki girgir dergisindeki kadin karikatürlerini aratmayacak resim kitabin ciddiyetsizligi hakkinda ilk ipucunu veriyor. Sonra arka kapakta kitabin icerigi ile ilgili kisimdaki usluptan da anliyorsunuz yazarin niyetini, osmanli haremi hakkinda sansasyonel iddialar ileri sürerek kitabi satmak! kullanilan kaynaklarin %90 i zaten ya kendi gibi alintici tarih iftiracilari veya bilgisiz 19. yüzyil avrupali gezginler. cok sey söylemeye gerek yok aslinda yukarida kitap hakkindaki tanitici bilgiyi okuyan herkes kitabin fantazi dolu “loş koridorlari” hakkinda az cok fikir ediniyor…
Tam anlamıyla rezillik.Bu kadarı da pes.Koskoca Osmanlı Devletini karalamak bu kadar kolay olmasa gerek.Ne kanıt,ne belge hiç bir şey yok.Dikkatimi çeken başka bir olayda Yazar İ.Metin An hakkında ne bir bilgi ne yazar kitap hakkında bir önsöz hiçbir şey yok.Bu zamana kadar kitapyurdundaki arkadaşlara bir çok kitap önerdim.Ama bu kitabı kesinlikle önermiyorum.Çünkü okuyup sinir olmalarını istemiyorum.
İnsanlar neden bukadar Osmanlının Belden aşağısıyla uğraşıyor anlamak mümkün değil.Bukadar şanlı bir tarihin kurcalanacak başkaşeyi kalmamış gibi böyle seviyesiz kitaplarla insanların vaktini ve parasını almak ne büyük bir gaflet.