‘‘On yıl süren Oslo müzakerelerinde ve ondan sonraki ‘barış süreci’nde iddia edildiği üzere, masanın iki yanına eşit koşullarda oturan ‘iki taraf’ falan yok. Ortada bir işgal eden var, bir de işgal edilen. 1948’den beri milyonlarcası yurtlarından, topraklarından sürülen Filistinlilerin ellerinde koz olarak bulunan yegâne dayanak, kahredici gerçeklikleri: oradalar, bir yere gitmiyorlar ‘Kadim Filistin’ davası kaybedilmiştir artık, fakat tam da aynı sebeplerle, ‘kadim İsrail’ davası da kaybedilmiştir. Üstelik bugün, Ortadoğu’da kalıcı bir çözüm bulunmasının önündeki engel, ne Arafat gibi beceriksiz Arap liderleri, ne Şaron gibi zalim İsrail yöneticileri, ne de sayıları her gün artan yerleşimlerdir. Asıl engel, Amerika Birleşik Devletleri’nin ta kendisidir. Benim öngörebildiğim çözüm, güçlü tarafın, yani İsraillilerin cömertliğine bağlı olarak, gizli müzakerelerle ve kapalı kapılar arkasında yapılan pazarlıkları kovalamak değil, iki halkın tek bir devlet çatısı altında barış içinde ve birbirlerinin haklarını tanıyarak birarada yaşayabilmesinin koşullarını yaratmaktır.’’
Edward Said sadece yazan çizen bir entellektüel aydın değil, aynı zamanda bir aktivisttir. Lübnan-İsrail sınırında İsraillilere oradaki çocuklarla beraber taş atması büyük bir meydan okumadır.İsrail’in Filistin’i işgali karşısında çok sert bir tutum almış, dünyaya Filistin davasını anlatmaya çalışmıştır. Ayrıca çözümün ne İsrail ne de Filistin de değil ABD’de olduğunu savunmuştur. İki tarafın barış içerisinde yaşayabileceğini savunmuştur. Kesinlikle tavsiye olunur.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Edward Said’in İsrail-Filistin sorununua yönelik çözüm önerilerinin anlatıldığı ortadoğu ile ilgilnenleri okuması gereken bir çalışma.
Edward Said sadece yazan çizen bir entellektüel aydın değil, aynı zamanda bir aktivisttir. Lübnan-İsrail sınırında İsraillilere oradaki çocuklarla beraber taş atması büyük bir meydan okumadır.İsrail’in Filistin’i işgali karşısında çok sert bir tutum almış, dünyaya Filistin davasını anlatmaya çalışmıştır. Ayrıca çözümün ne İsrail ne de Filistin de değil ABD’de olduğunu savunmuştur. İki tarafın barış içerisinde yaşayabileceğini savunmuştur. Kesinlikle tavsiye olunur.