İnsan derindir, korkuları ise daha derin…Ölüler, Diriler ve Deliler: Gotik Öyküler; Aydınlanma Çağı'nın göz ardı ettiği doğaüstü, akıldışı ve acayiple yeniden bağ kuran Gotik edebiyatın en çarpıcı örneklerini bir araya getiriyor. Mary Wollstonecraft Shelley, Charles Dickens, Nathaniel Hawthorne ve Elizabeth Gaskell gibi efsaneleşmiş isimlerin yanı sıra gölgede kalmış kimi yazarlardan titizlikle seçilmiş on dört öykünün yer aldığı kitap; 1773'ten 1911'e, yüzyılları aşan korkunun panoramasını sunuyor.''Birazdan okuyacağınız öykü o kadar sıradışı ki, olayın geçtiği yörede yaşayan saygıdeğer birinden dinlemiş olmasaydım şairin teki laf olsun diye uydurmuştur, deyip geçmem gerekirdi.''Gotik, bilinemeyenin, tedirgin eden şeyin, bir anda yürekleri kaplayan korkunun ve iç titreten dehşetin sanat ve edebiyattaki izdüşümüdür. Bu türde verilen eserler, insan ve doğanın hesaplanabilir nesneler değil; derin, karanlık ve tahmin edilemez yönleri olan varlıklar olduğunu hatırlatır. Ölüm, cinayet, kayıp, aile gizemi, delilik gibi Gotik temaların işlendiği, hem edebi değeri hem de temposu yüksek bu öyküler; türün meraklılarını sisli ve karanlık bir atmosferin içine çekerek ruhlarını gafil avlayabilir. Ele avuca sığmayanın, kapatıldığı zindanlardan daha da güçlenerek geri dönenin, musallat olan geçmişin hikâyesidir çünkü Gotik.Ödüllü çevirmen Zeynep Avcı'nın özenli çevirisiyle, Gotik geleneğin üzeri zamanın toprağıyla örtülmüş başlıca eserlerini gömüldükleri karanlıktan çıkaran bu özel seçki, edebiyatın tekinsiz çocuğu olan Gotik ruhu yeniden çağırıyor... ''Ölüm saçan kadın şimdi uzun, sessiz adımlarla yatağıma yaklaşınca yüreğim buz kesmiş gibi oldu; boşta olan sol eli yastığın üstündeydi, onu usulca başıma doğru kaydırdı ve o el bir anda, şimşek hızıyla saçımı kavrarken öteki eliyle usturayı gırtlağıma dayadı.''
Ölüler, Diriler ve Deliler: Gotik Öyküleri büyük bir umutla bekledim ama sonu hayal kırıklığı oldu.Kitap hiç umduğum gibi çıkmadı. İçindeki öyküler bana hitap etmedi. Nathaniel Hawthorne’nin Ethan Brandı,Robert Louis Stevenson’un Ceset hırsızı ve Elizabeth Gaskell’in İhtiyar Dadının Hikayesi ve Hector Hugh Munro’nun Sredni Vashtar öykülerini daha önce başka yayınevlerinden okumuştum. Öyküler arasında yalnızca Sherıdan Le Fanu’nun Tyrone Ailesinin Tarihinden Bir Kesit ve Sör Walter Scott’un Goblenli Oda tek beğendiğim öyküler.
‘Ölüler, Diriler ve Deliler: Gotik Öyküler’; Aydınlanma Çağı’nın göz ardı ettiği doğaüstü, akıldışı ve acayip bu hikayeler, 1773’ten 1911’e yüzyılları aşan korkunun panoramasını sunuyor bizlere. Mary Wollstonecraft Shelley, Charles Dickens, Nathaniel Hawthorne ve Elizabeth Gaskell gibi efsaneleşmiş isimlerin yanı sıra gölgede kalmış kimi yazarlardan titizlikle seçilmiş on dört öykünün yer aldığı bir kitap.
Elisabeth Gaskell’in ‘İhtiyar Dadı’ nın Hikayesi’, Robert Louis Stevenson’un ‘Ceset Hırsızı’, Hector Hugh Munro’nun ‘Sredni Vashtar’ öyküleri benim favorilerim. Sizler okuyunca bakalım hangi öyküleri beğeneceksiniz
Kitap Yorumları - (3 Yorum)
Ölüler, Diriler ve Deliler: Gotik Öyküleri büyük bir umutla bekledim ama sonu hayal kırıklığı oldu.Kitap hiç umduğum gibi çıkmadı. İçindeki öyküler bana hitap etmedi. Nathaniel Hawthorne’nin Ethan Brandı,Robert Louis Stevenson’un Ceset hırsızı ve Elizabeth Gaskell’in İhtiyar Dadının Hikayesi ve Hector Hugh Munro’nun Sredni Vashtar öykülerini daha önce başka yayınevlerinden okumuştum. Öyküler arasında yalnızca Sherıdan Le Fanu’nun Tyrone Ailesinin Tarihinden Bir Kesit ve Sör Walter Scott’un Goblenli Oda tek beğendiğim öyküler.
Bazı öyküler akıcı ve gizemli geldi bazıları ise sıradan. Bu türü sevenler yine de alabilir.
‘Ölüler, Diriler ve Deliler: Gotik Öyküler’; Aydınlanma Çağı’nın göz ardı ettiği doğaüstü, akıldışı ve acayip bu hikayeler, 1773’ten 1911’e yüzyılları aşan korkunun panoramasını sunuyor bizlere. Mary Wollstonecraft Shelley, Charles Dickens, Nathaniel Hawthorne ve Elizabeth Gaskell gibi efsaneleşmiş isimlerin yanı sıra gölgede kalmış kimi yazarlardan titizlikle seçilmiş on dört öykünün yer aldığı bir kitap.
Elisabeth Gaskell’in ‘İhtiyar Dadı’ nın Hikayesi’, Robert Louis Stevenson’un ‘Ceset Hırsızı’, Hector Hugh Munro’nun ‘Sredni Vashtar’ öyküleri benim favorilerim. Sizler okuyunca bakalım hangi öyküleri beğeneceksiniz