Şimdi bakın yoldan geldik, yola gideceğiz. Hiç birimizin garantisi yok. Şurada ayakta duranın da, oturanın da garantisi yok Bir saniyenize bile hâkim değilsiniz. Bir saniyesine bile hâkim olamadığımız, hükmedemediğimiz bir hayat için, bir dünya için, fırıldak olmanın anlamı yoktur. Düz yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz. Dik duracağız, doğru gideceğiz. Allah’ın izniyle hayatım boyunca hep böyle gittim. Ben ‘temiz el’ ödülü almış bir kardeşinizim. Bu, yolsuzluğa bulaşmamış el demek.Dava adamları kendi hayatlarını tam bir mümin gibi düzene koyarken, ferdi şuurdan kolektif şuura geçişin metotlarını da geliştirmelidir. İslami şuurlanma edebiyat ve nazari mülahazalar olmaktan çıkıp yaşanan, canlı bir varlık olma niteliğine kavuşmalıdır.Dava boş gurur ve hırsların tatmini için yapılan bir koşturmaca değil içtimai, iktisadi, siyasi ve beşeri hayatımızı Hakk’a uydurma davası olmalıdır. Müslüman’ın iki ayrı hayatı olamaz. Maddi hayatını düzenlerken başka, manevi hayatını düzenlerken de başka bir felsefeye göre davranamaz. Sadece din ve ibadet konularına Allah’a yönelik bir şahsi ve nefsi mesele olarak görmenin, ama siyasi, içtimai ve iktisadi meselelerde “Allah’ı işe karıştırmamak” felsefesiyle hareket etmenin insanı iki ruhlu, ikiyüzlü bir hayat anlayışına götürür. Müslüman’ın maddi ve manevi hayatında tam bir uyum ve ahenk olmalıdır.Müslüman Türk gençliğine öncelikle küçük hesaplardan uzak olarak İslam iman ve ahlakı ile büyük işler başarmış bir milletin mensubu olmanın heyecanı, şuna veya buna benzemenin değil, kendi kendine benzemenin ve kendi kendini aşmanın şuuru verilmelidir.
O’nu yakından tanımak isteyenler için tavsiye edilebilecek bir kaç eserden biri, yakından tanıyanlar için ise insanı hüzne boğan, duygusal bir kitap diyebilirim. Bununla birlikte, kitabın en başında Türk tarihinin idealist ve lider isimleri yaşadıkları dönemler ile birlikte yazılmış ve anılmış, ancak kurtuluş savaşı dönemine gelindiğinde bu dönemin lider ismi Mustafa Kemal Atatürk’ün isminin geçmemesi ne kadar yanlış ve dikkat çekici. Ayrıca hakkında yazılanlar kısmında hemen hemen hep aynı medya kuruluşlarının yazarlarına daha fazla yer verilmesi de düşündürücü.
Muhsin Beyin ani kaybından sonra ortaya çıkan eserlerden.Pekte fark yok diğerleriyle aralarında.Bence daha kapsamlı ve özel bi çalışma yapılmalı.MUhsin beyle ilgili olan kitaplarda hemen herşey belli kalıplardan oluşuyor o yüzden aradığını bulamaybilirsiniz.
hiç bir maddi menfat için yazılmamış bir kaç kitaptan birisi..gerçekten harika bir eser …Muhsin Bşkanımızı tanımak için ideal bir kitap…hiç düşünmeden alın
Rahmetliyi tanıyan birisinin, Selim Çoraklı’nın ölümünden sonra yazdığı güzel bir kaynak…kitap yazılırken maddi kazanç endişesiyle değil, gerçekten Muhsin Başkanı anlatmak amacıyla yazılmış tavsiye ederim 😉
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
güzel anlatım alınıp okunması gereken bir kitap olmuş
O’nu yakından tanımak isteyenler için tavsiye edilebilecek bir kaç eserden biri, yakından tanıyanlar için ise insanı hüzne boğan, duygusal bir kitap diyebilirim. Bununla birlikte, kitabın en başında Türk tarihinin idealist ve lider isimleri yaşadıkları dönemler ile birlikte yazılmış ve anılmış, ancak kurtuluş savaşı dönemine gelindiğinde bu dönemin lider ismi Mustafa Kemal Atatürk’ün isminin geçmemesi ne kadar yanlış ve dikkat çekici. Ayrıca hakkında yazılanlar kısmında hemen hemen hep aynı medya kuruluşlarının yazarlarına daha fazla yer verilmesi de düşündürücü.
Muhsin Beyin ani kaybından sonra ortaya çıkan eserlerden.Pekte fark yok diğerleriyle aralarında.Bence daha kapsamlı ve özel bi çalışma yapılmalı.MUhsin beyle ilgili olan kitaplarda hemen herşey belli kalıplardan oluşuyor o yüzden aradığını bulamaybilirsiniz.
hiç bir maddi menfat için yazılmamış bir kaç kitaptan birisi..gerçekten harika bir eser …Muhsin Bşkanımızı tanımak için ideal bir kitap…hiç düşünmeden alın
Rahmetliyi tanıyan birisinin, Selim Çoraklı’nın ölümünden sonra yazdığı güzel bir kaynak…kitap yazılırken maddi kazanç endişesiyle değil, gerçekten Muhsin Başkanı anlatmak amacıyla yazılmış tavsiye ederim 😉