“Monsieur Teste, her haliyle Valéry’yi hatırlatır. Başkalarına çok garip gelen, fakat kendisinin çok sade, çok tabiî bulduğu bir fikir hayatı yaşayan M. Teste, diline “Ne gelir bir insanın elinden?” sorusunu dolamıştır. Vuzuha kavuşabilmek için kendine göre bir takım metodlar bulmuştur. Dilinden müphem kelimeleri atmıştır. Ölçülü konuşur, kelimelerini tartar, lüzumsuz söz söylemez. Bilinen şeyleri kafasında evirip çevirmeden, bunlar üzerinde düşünmeden kabul etmez. Dünyayı gezip dolaşmış, çeşit çeşit insanlar görmüş, bir çok milletleri yakından tanımış bir adamdır.”AHMET HAMDİ TANPINAR “Monsieur Teste”, Bartleby’nin torunu, Songe’un, Plume’ün, Keuner’in, Palomar’ın, Lucas’ın atası, gelmiş geçmiş en benzersiz, tuhaf, saplantılı, çelişkili, kendine özgü zihin. Valéry’nin deyişiyle ihtimaller iblisinin bizzat kendisi, imkansız ve alelacayip bir kafa.20. yüzyılın en önemli yapıtlarından biri olan Monsieur Teste’e, Tanpınar’ın, etkisinden kurtulamadığı büyük şairin bu benzersiz kitabının giriş bölümü çevirisi ve Blanchot’nun “Valéry ve Faust” adlı yazısı eşlik ediyor. “Bir insan ne yapabilir? diye sorar Monsieur Teste. Bir eser ne yapabilir? Bu son şüpheyi bünyesine katabilir, daha büyük bir ihtiyatla, tevazuun rahatlıklarını ve hiçliğin şahitliğini bile iteleyebilir mi? Yüceden vasata, şiirden son çare olan düzyazıya, kendini gösteren parlak zihinden kendini gizleyen gerçek zihne, çalışılmış kayıtsızlıktan tutarsızlığın derlemesine, düşüncelerin düzensizliğinden sonsuza dek ileri sürülen tek ve aynı düşüncenin düzenine gidebilir mi?” MAURICE BLANCHOT
Valery’nin önemli yapıtı sonunda dilimizde, çeviri aşağıda yorum yapan kişinin dediği gibi “doyurucu”. Şiir vadisinde bulunanlar için: roman böyle olmalı, demekten kendimi alamıyorum. Her şey derin ve net. Hem derin hem net olabilmek Valery gibi kalemlere has bir yetenek olsa gerek. Böylesine derin bir konuda suyu bulandırmadan yazmak ciddi bir bilgi konusu, işte kılıç işte kın diyebiliyor insan. Valery’nin merceği temiz ve aydınlık, kesin ve parlak. Okumaya, okurluğa meraklı herkese tavsiye ediyorum.
valery, blanchot ve tanpınar. bu ülkenin okuru olarak kendimizi ne kadar mutlu saysak az çünkü başka hiç bir ülkenin elinde bu üçlünün beraber sunuldugu böyle bir metin yok. ayberk erkay’ı çevirisi doyurucu, üzerine denecek bişi’ yok. ne ki tanpınar’ın giriş yazısı çevirisini okuyunca kitabın bütününü tanpınar’ın çevirdigi bir paralel evren düşünmekten kendini alamıyor.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Valery’nin önemli yapıtı sonunda dilimizde, çeviri aşağıda yorum yapan kişinin dediği gibi “doyurucu”. Şiir vadisinde bulunanlar için: roman böyle olmalı, demekten kendimi alamıyorum. Her şey derin ve net. Hem derin hem net olabilmek Valery gibi kalemlere has bir yetenek olsa gerek. Böylesine derin bir konuda suyu bulandırmadan yazmak ciddi bir bilgi konusu, işte kılıç işte kın diyebiliyor insan. Valery’nin merceği temiz ve aydınlık, kesin ve parlak. Okumaya, okurluğa meraklı herkese tavsiye ediyorum.
valery, blanchot ve tanpınar. bu ülkenin okuru olarak kendimizi ne kadar mutlu saysak az çünkü başka hiç bir ülkenin elinde bu üçlünün beraber sunuldugu böyle bir metin yok. ayberk erkay’ı çevirisi doyurucu, üzerine denecek bişi’ yok. ne ki tanpınar’ın giriş yazısı çevirisini okuyunca kitabın bütününü tanpınar’ın çevirdigi bir paralel evren düşünmekten kendini alamıyor.