Doğu Akdeniz’in en büyük, Akdeniz’in ise üçüncü büyük adası olan Kıbrıs; Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin, Mısır, Yunanistan ve Libya’nın ortasındadır. Kıbrıs adasına komşu ülkelerden en yakın ülke 65 km ile Türkiye, Kıbrıs adasına en uzak ülke ise 965 km ile Yunanistan’dır.Doğu Akdeniz’de son yıllarda işlerin daha da karışmaya başlamasının temel nedeni olarak petrol ve doğalgaz rezervleri gösterilebilir. Doğu Akdeniz havzasında Mısır’dan Suriye’ye kadar, Kıbrıs Adası dâhil yeni hidrokarbon rezervlerinin bulunması pek çok Batılı şirketin yatırım stratejisini bu bölgeye çevirmesine neden olmuştur. Batılı şirketlere ilave olarak, Rusya’nın da Doğu Akdeniz’e şirketleri ile ekonomik, askeri ve güvenlik konuları üzerinden giriş yapması, Doğu Akdeniz havzasını çok boyutlu bir rekabet alanına çevirmiştir.Özellikle, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada şu kesindir ki “Kıbrıs’ı ihmal eden bir ülkenin küresel ve bölgesel politikalarda etkin olabilmesi mümkün değildir”. Orta Doğu petrol havzası, Bakü-Ceyhan hattı ve Nabucco projesi hesaba katıldığında özellikle ilerleyen yıllarda adanın bu stratejik konumundan ötürü önemini daha da artıracağı anlaşılacaktır. Böylesi bir ortamda Türkiye’nin Kıbrıs’ı göz ardı ederek oluşturacağı bir dış politika stratejisinin yürümeyeceği kesindir.”Küresel Güçlerin Oyun Adası Kıbrıs” isimli eserde Kıbrıs adasının neden bu denli kritik olduğunun nedenleri tarihi bir perspektif dahilinde detaylı olarak ele alınacak ve özellikle önemli bir bölgesel güç olma yolunda ilerleyen Türkiye’nin gelecek stratejilerinin belirlenmesine katkı sağlayabilecek argümanlar sistematik bir yaklaşımla analiz edilecektir.