Yeni küresel politik mantığa göre post-modern küresel stratejinin ve toplumsal devrimin ötekisi; küresel ölçütlere bağlanamamış toplumlar ve devletlerdir. Üretilen politik-stratejik modellerin tümünde dünya haritasının şu veya bu şekilde küresel kurallar eşliğinde bölündüğü ve boşluk olarak belirtilen coğrafyaya açık ve kapalı savaş ilan edildiği görülmektedir. XXI. yüzyılın politik ve stratejik haritasını söz konusu tanım ve ayrım eşliğinde okuyanlara göre Türkiye, merkezle boşluk arasında yer alan sınır ülkedir. Yani Türkiye küresel müdahale ve şiddete açık ülkedir.Küresel güç politikalarının İslam açısından ne anlama geldiği politik-stratejik felsefenin konusu yapıldığında deprem kelimesi karşımıza çıkar. Dolayısıyla XXI. yüzyıla girerken küresel güç politikalarının açık ve kapalı çizgilerini İslâm ve özellikle ülkemizdeki İslam anlayışları açısından değerlendirmek önem arz etmektedir. Küreselleşmenin tanımı, felsefi içeriği, yayılış yöntemi, araçları, vuruş noktaları, gerilim hatları, ayartma mekânları, dini etiketler, dinlerin stratejik okunuşu ve kullanımı, stratejik güç yörüngeleri, Türkiye’nin stratejik konumu, İslâm anlayışları bu çalışmanın ana başlıklarını oluşturmaktadır.“Küresel Güç Politikaları, Türkiye ve İslâm” adlı bu çalışma kısa zamanda üç baskı yapmıştı. Elinizdeki dördüncü baskı yeni gelişmeler ve belgeler ışığında gözden geçirildi. Prof. Dr. Nadim MACİT, bu baskıda küresel politikalara projektör tutmaya devam ediyor, Türkiye ve İslam üzerinden üretilen küresel stratejileri sorguluyor… Kitap, Tunus, Mısır, Yemen, Ürdün, Lübnan gibi Ortadoğu ve Afrika ülkelerindeki yeni gelişmeleri anlamamızı da kolaylaştırıyor