• 12 Mart’ta onlar vardı.• 27 Mayıs’ta onlar vardı.• 12 Eylül’de onlar vardı.• 28 Şubat da onların eseriydi.• Hepsinin örtülü amacı parlamenter demokrasiyi alaşağı edip, BAAS tipi bir rejim yaratmaktı. • Ne Kemalizm ne de Laiklik umurlarındaydı.• Onlar, sözde Batılı anlayışı vurgularken, özde Batıyla kopup; İran, Rusya aksında bir sosyal, siyasal ve ekonomik işbirliği yaratma hevesindeydiler. • Bunu da parlamenter demokrasiyle oluşturamayacaklarını düşünüyorlardı.• Son dönem tartışılan ve en önemli faili meçhuller ile darbe girişimlerinin faili olarak soruşturulup mahkemede yargılanan Ergenekon örgütünün soğuk mührü ile sözde resmi belgelerinin de onlarda olduğu iddia ediliyor.• Onlar, sadece “sohbet müdavimi” olduklarını söylüyor, raporlarıysa, Cumhurbaşkanları ve Başbakanlara politika dikte ettiklerini ortaya koyuyor.• Ülke toplumsal destekle demokratikleşme ve insan haklarında, gelişmiş ülkeler seviyesini yakalamaya çalışırken, onlar demokrasi ve insan haklarının yerleşmesinden endişe duyuyor.• Ülkeyi medeniyet konseptinden koparıp, sonu belirsiz bir konsepte taşımaya çalışıyorlar. Bunun için de paramiliter örgütlerden, uluslararası boyutta terör örgütlerine, hepsiyle ilişki kurup, ortak operasyonlara imza atmaktan çekinmiyorlar.Bu savaş soğuk savaş değil; bu savaş ülkedeki her bir bireyi tehdit eden sıcak bir savaş. Bu savaşın adı da, “Konsept Savaşı”.
Hasan Cemal’i 1970 li yıllarda asla okumazdım. Bunu alırken de tereddütlüydüm. Artık eski koministlerin de mantıklı ve de dürüst davranmaya başladığını görüyoruz; 2011 anayasa oylamasında ‘yetmez ama evet’ türünde kampanyalarda olduğu gibi. Yeter ki militarist ve kemalist ruhlu olmasın.
Ergenekon garabeti üzerine güzel çalışmaları olmuştu. Tarihsel olarak biraz daha gerilere gidip daha açıklayıcı bir çalışma yapmış. Zannediyorum tutacak ve ilgi çekecek.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Hasan Cemal’i 1970 li yıllarda asla okumazdım. Bunu alırken de tereddütlüydüm. Artık eski koministlerin de mantıklı ve de dürüst davranmaya başladığını görüyoruz; 2011 anayasa oylamasında ‘yetmez ama evet’ türünde kampanyalarda olduğu gibi. Yeter ki militarist ve kemalist ruhlu olmasın.
Ergenekon garabeti üzerine güzel çalışmaları olmuştu. Tarihsel olarak biraz daha gerilere gidip daha açıklayıcı bir çalışma yapmış. Zannediyorum tutacak ve ilgi çekecek.