Üsâme b. Zeyd (r.a.)’den rivâyete göre: Bir gece bir ihtiyacım için Peygamber (s.a.v)’in kapısını çalmıştım. Peygamber (s.a.v) ne olduğunu bilmediğim bir şeye sarılmış durumda karşıma çıktı. Dedim ki: Bu sarıldığın şey nedir, ey Allah’ın Rasûlü!? O örtüyü açıverince birde ne göreyim.!? Hasan ve Hüseyin değil miymiş! Allah’ın selamı onların soyuna olsun. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bunlar benim oğullarım ve kızımın oğullarıdır. Allah’ım ben onları seviyorum, sende onları sev, onları sevenleri de sev.” (Buhârî, Menakîb: 27)
İslam tarihini araştırmaya özellikle eğilimli olmayanların sahip olmadığı pek çok bilgi var. Bu kitap da, bu bağlamda hz. Hüseyin’in şehit edilmesinden Abdülmelik’in tamamen kontrolü eline almasına kadar geçen karmaşık süreci açıklıyor. Yazarın İslam tarihine dair yazdığı bütün kitapları okumak gerektiğini düşünüyorum. Roman üslubu içinde, akademik disiplinle harika işler çıkarıyor, Allah razı olsun.
Kitap Yorumları - (2 Yorum)
Kitap ağır bir dille yazılmış öncesi olayları bilmeyen için anlaşılmaz olabilir
İslam tarihini araştırmaya özellikle eğilimli olmayanların sahip olmadığı pek çok bilgi var. Bu kitap da, bu bağlamda hz. Hüseyin’in şehit edilmesinden Abdülmelik’in tamamen kontrolü eline almasına kadar geçen karmaşık süreci açıklıyor. Yazarın İslam tarihine dair yazdığı bütün kitapları okumak gerektiğini düşünüyorum. Roman üslubu içinde, akademik disiplinle harika işler çıkarıyor, Allah razı olsun.