Değerli edebiyat araştırmacısı Mehmet Nuri Yardım’ın bu eseri edebî anlamda tam bir vefâkârlık örneği. Unutulan isimleri bize hatırlatan bu eserin edebiyatla ilgilenen herkesin okuması gerektiği kanaatindeyim…
Çok geniş yelpazeli olan edebiyatımızın -“unutulmak” kelimesini yakıştıramıyoruz ama- gereği gibi ilgi görmeyen isimlerini işliyor “Kayıp İstasyon”. Günümüzün genç edebiyatçıları belki Refiğ Cevat Ulunay, Nahid Sırrı Örik ve Osman Cemal Kaygılı gibi isimleri hatırlayamazlar bile. Ancak bunlar ve bunlar gibi isimler edebiyatımzın yıkılmayan duvarına kendilerince taş koymuşlar edebî güçlerini bu duvar için sarfetmişlerdir. Sahasında bir ilk olan bu eser unutulan edebiyatçılarımızı günışığına çıkarıyor.
TYB’nce 2005 yılında biyografi dalında ödüle layık görülen bu eser, Nihat Sami Banarlı’dan Safiye Erol’a, Ziya Osman Saba’dan F.Ahmet Aykaç’a ve daha pek çok önemli fakat neredeyse unutulmaya yüz tutmuş edebiyatçının hayat hikayelerinden ve kişiliklerinden kesitler sunuyor. Yazar, tüm bu şahsiyetleri kayıp birer istasyon olarak nitelendiriyor ve kitabına da isim oluşturuyor.
Edebiyat şemsiyemiz altında onları unutmadığımızın en büyük delili “Kayıp İstasyon”. Çünkü onlar eserleriyle edebiyatımıza gerekli çeşniyi katmış fakat bu tadı geniş kitlelere tattıramamışlardır. İşte bu tadı bize kayıp istasyon kitabı sağlıyor. Bir Nihad Sami’nin beyefendiliğini bir Ziya Osman Saba’nın iyimserliğini ve bir Sofi Huri’nin tasavvuf anlayışını hatırlamalı onları öyle yad etmeliyiz. “Kayıp İstasyon” yeri doldurulamayacak bir biyografik kitap.
Az kuyan bir toplum olmamıza bir de balık hafızalı olmamız eklenince güncelin ve gündemin ötesinde bir şeylere ulaşamıyoruz. Pek çok değerli düşünür, edebiyatçı, sanatçı gözlerimizden, dolayısıyla gönüllerimizden uzakta kalıyor. Sayın Yardım gibi vefalı insanlar sayesinde bir nebze olsun bu insanlarla ilgili bir şeyler duymak fırsatına kavuşuyoruz. Değerler kolay kazanılmıyor fakat kolay unutuluyor. Köklerimizi bulamazsak beslenemeyiz, her rüzgar bizi istediği yere savurur.
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Değerli edebiyat araştırmacısı Mehmet Nuri Yardım’ın bu eseri edebî anlamda tam bir vefâkârlık örneği. Unutulan isimleri bize hatırlatan bu eserin edebiyatla ilgilenen herkesin okuması gerektiği kanaatindeyim…
Çok geniş yelpazeli olan edebiyatımızın -“unutulmak” kelimesini yakıştıramıyoruz ama- gereği gibi ilgi görmeyen isimlerini işliyor “Kayıp İstasyon”. Günümüzün genç edebiyatçıları belki Refiğ Cevat Ulunay, Nahid Sırrı Örik ve Osman Cemal Kaygılı gibi isimleri hatırlayamazlar bile. Ancak bunlar ve bunlar gibi isimler edebiyatımzın yıkılmayan duvarına kendilerince taş koymuşlar edebî güçlerini bu duvar için sarfetmişlerdir. Sahasında bir ilk olan bu eser unutulan edebiyatçılarımızı günışığına çıkarıyor.
TYB’nce 2005 yılında biyografi dalında ödüle layık görülen bu eser, Nihat Sami Banarlı’dan Safiye Erol’a, Ziya Osman Saba’dan F.Ahmet Aykaç’a ve daha pek çok önemli fakat neredeyse unutulmaya yüz tutmuş edebiyatçının hayat hikayelerinden ve kişiliklerinden kesitler sunuyor. Yazar, tüm bu şahsiyetleri kayıp birer istasyon olarak nitelendiriyor ve kitabına da isim oluşturuyor.
Edebiyat şemsiyemiz altında onları unutmadığımızın en büyük delili “Kayıp İstasyon”. Çünkü onlar eserleriyle edebiyatımıza gerekli çeşniyi katmış fakat bu tadı geniş kitlelere tattıramamışlardır. İşte bu tadı bize kayıp istasyon kitabı sağlıyor. Bir Nihad Sami’nin beyefendiliğini bir Ziya Osman Saba’nın iyimserliğini ve bir Sofi Huri’nin tasavvuf anlayışını hatırlamalı onları öyle yad etmeliyiz. “Kayıp İstasyon” yeri doldurulamayacak bir biyografik kitap.
Az kuyan bir toplum olmamıza bir de balık hafızalı olmamız eklenince güncelin ve gündemin ötesinde bir şeylere ulaşamıyoruz. Pek çok değerli düşünür, edebiyatçı, sanatçı gözlerimizden, dolayısıyla gönüllerimizden uzakta kalıyor. Sayın Yardım gibi vefalı insanlar sayesinde bir nebze olsun bu insanlarla ilgili bir şeyler duymak fırsatına kavuşuyoruz. Değerler kolay kazanılmıyor fakat kolay unutuluyor. Köklerimizi bulamazsak beslenemeyiz, her rüzgar bizi istediği yere savurur.