Selahaddin veya Avrupalıların bildiği adıyla Saladin, bir Kürt ve horlanmış bir halkın oğluydu. Sonunda da Mısır ve Suriye’nin kralı oldu. Allah’ın kullarını bir araya getirdi, Kudüs’ü geri aldı ve Haçlı ordusunu denize döktü. Savaştı ve Aslan yürekli olarak bilinen ve bu lakabı kesinlikle hak eden İngiltere kralı Richard’ı dize getirdi. Saladin yüce bir insandı, tanıdığım en yüce insandı. Ancak, onunla tanıştığımda sadece çelimsiz bir çocuktu. Yahya al-Dimhak’ın günlüğünden *** Bu kitapta Selahaddin efsanesinin yanında, başka bir hikaye daha vardır. 1148’de Haçlı ordusu, Şam’ın duvarlarına doğru ilerlerken, John adında genç bir Sakson yakalanır ve esir düşer. Yusuf adında kitapsever küçük bir çocuk tarafından, bir çift sandalet fiyatına satın alınır. Ve kader iki düşmanı bir araya getirir. Kutsal Toprakları değiştirecek bir arkadaşlığın hikayesi böyle başlar. Ürkek Yusuf büyüyüp ‘Kartal’ lakaplı savaşçı Selahaddin olacaktır. John, önce efendisine savaş sanatını öğretecek, sonra Kudüs Kralı’na ve Kral Richard’a hizmet etmek için batıya dönecektir. Muhteşem planlanmış savaşlar... Yozlaşmış Haçlı zihniyeti... Ölümüne dövüşler… İslam hayatı…
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Çok güzel bir roman ve o zamanın tarihi çok güzel anlatılmış 🙂
Rahatsız edici bazı olaylar var. Eğer tarihte bu olaylar olduysa selehaddin bu kadar büyük efsane olmazdı
çok selahaddin eyyübü okudum ama bu gerçekten bam başka
Gayet güzel bir kurgu. Üçlemenin ilk kitabı için güzel bir giriş.
tarihi yabancı yazarlardan okumayı sevmeyen biri olarak yine de roman olmasından ötürü beğendim diyebilirim