Uzun bir gece; param parça olan hayaller, bir kuşağın harcanışı, tarihsel bir kırılma... Hiçbir zaman onarılmayacak bu yıkımın hemen öncesine, o geceye, 12 Eylül 1980 gecesine götürüyor bizi Sevim Korkmaz Dinç Dibine yuvarlandığımız o uçurumun başına.O dönemi yaşamış olanlar kadar, o dönemi, tarih öncesiymiş gibi bilmeyen gençlerin okuması gereken bir anlatı bu. Çünkü aşkların, düşlerin, umutların bir karadelik gibi yutulduğu bu karanlık dönemi içinden anlatıyor yazar...Zeynep, Leyla, Neslihan, Mehmet; ister Yetmişsekiz densin ister Yetmiş Kuşağı, daha yaşamaya devam ediyorlar sanki. Ve biz onlardan biri olarak o gecenin dehşetine kapılıyoruz. Artık o sürecin karşısında ve dışında olanların da sorduğu "Bize ne oldu, nasıl geldik buraya? Yanlışımız neredeydi? " sorularına bir yanıt olacak bu okuma serüveni... Yalın, abartısız, sürükleyici; bir solukta okunacak bir dil ve kurgu içinde...
Kitabı sömestr tatilinde memleketime giderken otobüste okudum. Kitap 12 Eylül faşist darbesini, koşullarını, sonuçlarını anlatmıyor. Bu darbede bir kaç kişi özelinden, o insanların darbe günü başlarından geçen olayları roman havası ile aktarıyor. Kitapta dönemin küçük enstantanelerini bulmak mümkün. Kenan Evrenin konuşmaları metin şeklinde saati ile verilmiş. Arada ufak tefek siyasi mesajlarda vermiyor değil. Bu da gayet normal. Çünkü işlendiği konu politik bir konu. Bir araştırma kitabı olarak alacak arkadaşları başka kitaplara yönelmesini öneririm. Bu kitap 12 Eylülü bir kaç gencin gözünden, o günlere giderek roman okumak isteyen arkadaşlara göre. Üstelik kitap hiç ama hiç sıkmıyor. Bu konuda yazarı ayrıca kutlarım.
Genelde 1980 darbesi akademik bir dil kullanılarak daha somut verilere dayandırılarak anlatılır. Fakat bu kitapta darbenin olduğu son 24 saati ve devrimci birkaç gencin o saatlerde yaşadıkları anlatılıyor. Aynı zamanda darbe paşası Kenan Evren’in konuşmalarının da yer aldığı kitap bir roman tadında okunabilir. Fakat kitabın biraz yanlı yazıldığını da söylemek isterim…
kitabı elime aldığımda daha çok darbe şartlarını ve insanların nasıl birbirine düşürüldüğünü görmek isterdim.kendini okutturmasına rağmen insanlar arasında barışa hizmet etmeyen,ayrıştırcı bir dili var.akıcı fakat uslubu hoşuma gitmedi.
Çok büyük bir heyecanla kitabı almış ve okumaya başlamıştım. Kitap anlatıldığı gibi bir solukta okunacak cinsten fakat darbe konulu bir kitaptan daha fazlasını beklerdim sanırım, çok önemli ana başlığına rağmen içerik basit kalmış, okuyana pek fazla şey vermeyen bir kitap olarak gördüm açıkçası. Kitabın 4 karakterinin o gece başından geçenler anlatılıyor genel olarak, darbenin gelişimini ve darbe sebeplerini açığa vurmak yerine bu kurgusal kişilerin nasıl tanıştıklarını anlatmayı tercih etmiş yazar. Çok kötü değil ama yeterli de sayılmaz kanımca. O geceyi yaşayan insanların pskilojilerini anlamak açısından güzel, ama o kadar maalesef..
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Kitabı sömestr tatilinde memleketime giderken otobüste okudum. Kitap 12 Eylül faşist darbesini, koşullarını, sonuçlarını anlatmıyor. Bu darbede bir kaç kişi özelinden, o insanların darbe günü başlarından geçen olayları roman havası ile aktarıyor. Kitapta dönemin küçük enstantanelerini bulmak mümkün. Kenan Evrenin konuşmaları metin şeklinde saati ile verilmiş. Arada ufak tefek siyasi mesajlarda vermiyor değil. Bu da gayet normal. Çünkü işlendiği konu politik bir konu. Bir araştırma kitabı olarak alacak arkadaşları başka kitaplara yönelmesini öneririm. Bu kitap 12 Eylülü bir kaç gencin gözünden, o günlere giderek roman okumak isteyen arkadaşlara göre. Üstelik kitap hiç ama hiç sıkmıyor. Bu konuda yazarı ayrıca kutlarım.
kitapta açıkça söylenmesede Hatay ilinde geçtiği anlaşılan birkaç devrimcinin darbe gecesini anlatan güzel somut bir kitap
Genelde 1980 darbesi akademik bir dil kullanılarak daha somut verilere dayandırılarak anlatılır. Fakat bu kitapta darbenin olduğu son 24 saati ve devrimci birkaç gencin o saatlerde yaşadıkları anlatılıyor. Aynı zamanda darbe paşası Kenan Evren’in konuşmalarının da yer aldığı kitap bir roman tadında okunabilir. Fakat kitabın biraz yanlı yazıldığını da söylemek isterim…
kitabı elime aldığımda daha çok darbe şartlarını ve insanların nasıl birbirine düşürüldüğünü görmek isterdim.kendini okutturmasına rağmen insanlar arasında barışa hizmet etmeyen,ayrıştırcı bir dili var.akıcı fakat uslubu hoşuma gitmedi.
Çok büyük bir heyecanla kitabı almış ve okumaya başlamıştım. Kitap anlatıldığı gibi bir solukta okunacak cinsten fakat darbe konulu bir kitaptan daha fazlasını beklerdim sanırım, çok önemli ana başlığına rağmen içerik basit kalmış, okuyana pek fazla şey vermeyen bir kitap olarak gördüm açıkçası. Kitabın 4 karakterinin o gece başından geçenler anlatılıyor genel olarak, darbenin gelişimini ve darbe sebeplerini açığa vurmak yerine bu kurgusal kişilerin nasıl tanıştıklarını anlatmayı tercih etmiş yazar. Çok kötü değil ama yeterli de sayılmaz kanımca. O geceyi yaşayan insanların pskilojilerini anlamak açısından güzel, ama o kadar maalesef..