“Artık inandın mı bana Sadık? Maziden şimdiye bir geçit açıldı demiştim hani. Tüm bu insanlar oradan, o geçitten çıkıp geldiler.Fikret de gitti o dehlizden içeri düştü. Yolunu bulur da geri dönerse ne âlâ.” Ünlü ressam Şirin Saka’nın yüzüncü yaşını kutlamak için ailesi Büyükada’daki evde toplanır. Şirin Saka’nın torunlarıNur ile Fikret, Fikret’in kızı Selin, Nur’un arkadaşı ve eski sevgilisi gazeteci Burak Gökçe evin misafirleridir. Şirin Hanım’ın sırdaşı ve hizmetkârı Sadık Usta da onlarla birliktedir. Gergin bir kahvaltı sofrasının ardından Fikret ortadan kaybolur. Şirin Saka ile Sadık Usta’nın uzun yıllardır sakladıkları büyük bir sır olduğuna ve bu sırrı öğrenmeden ailenin huzur bulamayacağına inanmaktadır. Kahvaltı Sofrası saklanan kimlikler, aile sırları ve büyük bir aşk üzerine akıllarda ve kalplerde yer edecek bir roman.
Hani filmler izleriz, deriz ki çerezlik gibi vakit geçrimek için izlenir işte bu romanda çerezlik geldi bana, ödünç alınıp okunası olur, okunur ama kitaplığımda olsun ben alayım bu kitabı dermiydim hayır, yazarla ilk kez tanıştım kalemine yüreğine sağlık, kurguyu vermek istediklerini ipuclarını çok rahat anladım bu yüzden sürpriz ya da ters köşe yasamadım, ipuçlarından zaten anlaşılan kurgunun bu kadar dallanıp budaklanıp uzatılmasına gerek ver mıydı bilemedim artı selin karakterini oturtamadım kafamda, abartılı geldi olmasa da olurdu diger karakterler başarılıydı
Kurgu güzel ama bu kadar tantanaya gerek varmıydı da dedirtiyor uzun uzun betimlemiş arada aklınızı karıştırmış ama aşırı aşırı sevemedim yinede kalemine sağlık
Kitap Yorumları - (5 Yorum)
Çok güzel bir roman keyifle okudum..
roman akıcı ve karakterler ilgi çekici yazar keşke sadece şirin sakanın yer aldığı ayrı bir roman yazsa
Ufuk karakteri önce doktor sonra yayınevi sahibi . benim yanlış okudum biryermi kaçırdım anlamadim
Hani filmler izleriz, deriz ki çerezlik gibi vakit geçrimek için izlenir işte bu romanda çerezlik geldi bana, ödünç alınıp okunası olur, okunur ama kitaplığımda olsun ben alayım bu kitabı dermiydim hayır, yazarla ilk kez tanıştım kalemine yüreğine sağlık, kurguyu vermek istediklerini ipuclarını çok rahat anladım bu yüzden sürpriz ya da ters köşe yasamadım, ipuçlarından zaten anlaşılan kurgunun bu kadar dallanıp budaklanıp uzatılmasına gerek ver mıydı bilemedim artı selin karakterini oturtamadım kafamda, abartılı geldi olmasa da olurdu diger karakterler başarılıydı
Kurgu güzel ama bu kadar tantanaya gerek varmıydı da dedirtiyor uzun uzun betimlemiş arada aklınızı karıştırmış ama aşırı aşırı sevemedim yinede kalemine sağlık